19 Temmuz 2011

İlk "Tiyatro"







Büyüdüğünde en çok anlatılacak bir çizgi film furyası aslında şimdi yazacaklarım belkide sen 20'li yaşlara geldiğinde bu çizgi filmin adını duyduğunda için bir tuhaf olacak bizim zamanımızdaki "susam sokağı" gibi.."Cailliu" sadece bir çizgi film izlemeni aslında hiç istemediğim fakat izlerken mutlu olduğun davranışlarında ve gelişinde olumlu yönde etki eden türde bir çizgi film..Odanda 2 tane posteri var,Cailliu'lu bir pijama takımı ve severek giydiğin 1 çift çorabın birde bebeğini almıştım sana ama onunla fazla ilgilenmedin..İstedimki ilk tiyatro dneyimin sevdiğin ve tanıdık gelen bir çizgi film kahrtamnı ile olsun ..Malum "Cailliu" az kahrımızı çekmedi zor zamanlarımızda bize moral olmadı yemek yemene çok yardımcı oldu..Alçımızı almadan bir kaç gün önce moral olsun diye sanada 3 tane bilet aldım caillu oyununa çok sevimliydin..

Bu yazımız kalmış kenarda taslak halinde yayınlanmamış şimdi sen ne kadar çok büyüdün bunun dışında bir kaç oyuna daa gittin şu sıralar ise cailliunun yüzüne bile bakmıyorsun daha farklı şeyler ilgini çekiyor mesela bizimle beraber belgesel film izliyorsun..

05 Temmuz 2011

Yanında olmasamda gözlerimi kapattığımda;

Biliyorum iyisin mutlusun özledim hemde çok 2 gece oldu daha oysa.. Gözlerimi kapattığımda yüzün geliyor aklıma..
Dün gece yastığını kokladım, odandaki eşyalara dokundum, saç fırçanda bir kaç saç telini okşadım..
Hayatıma gelişine,oluşuna, varlığına sağlığına bir kere daha şükrettim..
Şimdi düşünüyorum hafta sonu kavuştuğumuzdaki özlemi seninle geçireceğimmiz zamanın daha bir kıymetli olacağını,
Biz olmasakta orda mutlu olduğunu bilmeyi dilediğince koşup çimlerde yuvarlanıp ağaç dallarından meyva yediğini, kulaklarına kiraz takışını ,üstünü ıslatışını ,denize girmeni,kumlara serilmeni ve herbirinden çok mutlu olduğunu bilmeyi görmeyi o zaman özlemin biraz azalıyor..

Hayat ne tuhaf değilmi oysa yapma diye bağırdığım yaramazlıkları arıyorum evin toplu olması kanıma dokunuyor..Ne yemek yapasım nede yiyesim var oysa bir sürü plan program yapmıştım yokluğuna dair 2 koca seneden sonra geceleri akşamları kendimize ayırmaya dair..

Hayatımızda hep ol yinede koşturmaca,ağlama sesleri,bağırma kavga kahkalarımızı çoğalt yanımızda yanıbaşımızda kal şimdi 1 saatlik mesafedesin çok vurursa kafamıza bir bakmışız yanındayız sabah seni tekrar orda bırakıp işe gelme pahasına...







28 Haziran 2011

İşte bunu çok seviyorum!!!

3 kişilik yemek masasını,banyodaki 3 adet bornozu,3 diş fırçasını bana aile olduğumuzu daha bir hatırlatıyor senden öncede hayat bu kadar güzelmiydi ki?

25 Haziran 2011

Aklım sende,kalbim evde, vücudumsa burada!

Sahah sabah ufacık bir kaza yüreğimi dağlayan omzuma ağlama esnasında damlayan bir kaç damla kan şimdi farkettim gömleğimde.. Annelik ne farklı bir duyguymuş yüreğim yok şimdi burada aklım, kalbim senin yanında..

Sahah kapıda gözünde bir balon anne gitme benimle kal dedin ağlamaklı bir ses tonunda "şimdi sana ihtiyacım var" gibiydi gözümün taa en içine baktın kalbimi acıtarak kelimeler tıkandı her zaman açıklama yapan ben ne diyeceğimi bilemeden seni öprek çıktım evden..

Oysaki benim bugun işe gelmem gerekiyor patronum şehir dışında evden o anda çıkmam lazım Lülü'yü sınava bırakmam için bunları o anda sana nasıl izah edebilirdim ki seni öylece orada terketmem şiş dudağınla gömleğime bulaşmış bir iki damla kan ile çalışmam gerek..Ne tuhaf seninle evde kaldığımız zamanlarda iş hayatını özlemiştim çalışmayı dışarda olmayı şu anda istediğim tek şey yanında olmak seni kollarıma sarmak.Meleğim hayat ne tuhaf istediğin hiçbir sey tam anlamıyla olmuyor.Bazen istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalıyoruz şu anda tek istediğimse bir an önce senin yanında olmak ve senin o miss kokunu içime çekmek..

Aklım sende,kalbim evde,vücudumsa burada!

24 Haziran 2011


Ne diyeyim bazen çok üzülüyorum bazı insanlara ,kızıyorum,küfrediyorum ama en çok ta kırılıyorum..Sonra hayat bu hertürlüsü mevcut iyiki yoklar hayatımda deyip onları kapının dışına atıp hayatıma devam ediyorum.İyiki varsın hayatımda,iyiki geldin,öyle bir geldinki herşeyi geride bıraktın bana güç verdin elimden tuttun sana sarıldığımda tüm bunları unutup yoluma devam ediyorum biliyormusun.Dün gece bir kitap bitirdim sonu kötü biten kendi hayatıma çok benzettiğim bir kitap benim hayatımda sonu kötü bitmemişti ben en dipteyken sen gelmiştin yepyeni bir dönem başlamıştı..

Seviyorum seni çok biliyorsun değil mi  AşK'la .. 

16 Haziran 2011

Hoşgeldin..

Küçük bir can..yeni bir yaşam..minnacık eller ve ayaklar ve mis gibi bir koku senin gelişini bana saniye saniye hatırlatan gözlerimi dolduran içimi kıpırdatan..Yüzümü güldüren..Hayatımıza bir yeni fert daha katıldı türlü türlü dert sıkıntının arasında açtı gözlerini bu dünyaya umarım onun gelişi yaşanan her türlü acının bir sonu olur ve bu dünyada hiç kimsenin olmadığı kadar mutlu olur..Halacığın yuvasına güneş gibi aydınlık doğar..

Halanı hastaneden ben aldım bebeği ile birlikte sen giderken sorduğunda bebeğe gittiğimi söyledim daha bir çıldırdın ardımdan bende bende diye ağladın..Hastane dönüşü senide almak için eve uğradık..Yağız bebeğin ilk misafirliği bizim eveydi..  İlk tanıştığıda baban ve benden sonra sendin..Sen ona bakmaya kıyamadın..Öyle gülümsedin ..Canlı ve bu kadar küçük bir bebekle ilk defa tanıştın oyuncak olmadığını anladığında gülümsedin çığlık attın..Küçücük bir biberonun vardı onu Yağız!a verdin..Bizi şaşırttın..Öylece sessizce onu izledin halacığı uyardın bebeği hatırllattın..Yanında 1 dk bile ayrılmadın ve sonra karnıma dokunup anne benim kardeşim bebek nerde dedin? Biz başka çocuk istemiyoruz diyen anne babana bir kardeş istediğinin ilk sinyalini daha 2 yaşında verdin..

Çok mutlu ol emi..Güneş gibi aydınlık ol..Adın gibi Yağız bir delikanlı..Ailene ışık saç..

Balık

Her insanın hayelleri vardır babacığın sen hayata gelmeden önce en büyük hayali neydi biliyormusun ?
Bir gün bir çocuk sahibi olmak(Kız yada erkek farketmez demesine rağmen gönlünde erkek yatan) ve çocuğuyla birlikte balık tutmak..Bu hayali gerçekleştirmek üzere hazırladık çantamızı giyindik en spor olanları en rahatını düştük yollara koklaya koklaya mis gibi boğaz havasını..Soluğu bebek sahilinde aldık hem balık tutmak hem kahvaltı yapmak üzere..Ne sıcak ne soğuk mis gibi bir hava nezaretinde salladık oltamızı hadi rastgele..

Bir hayale şahit olmak ne başka bir duyguymuş..senin keyif katışın her balık geldiğinde çıldırmış gibi sevin çığlıkları atışın balık tutan herkezle sanki kırk yıllık ahbapmışsasına sohpet kuruşun abi diyerek adamların paçalarına yapışman hepsi herbiri görülmeye değerdi..Balıkların herbirini tek tek öptünde koydun kovaya sevinerek zıp zıp zıplayarak babacığın ise gözlerinin içi gülerek..

Hep diyorumya hayatımıza bambaşka bir keyif katıyorsun bambaşka renklerle bir başka bakmamızı sağlıyorsun..Herşeyin bambaşka..Sevginde..Öfkende.. Bu kadar yaşadığımız güzel anılara rağman doğru düzgün birkare resim çektirmeyişinde başka.. haylazlıkların.. makinayı kovaya balıklara vermek isteyişin.. ben çekeceğim diye ağlayaşın.. ellerinle pasta yiyişin.. bir dk sandalyede oturmayıp denize sarkışın..yan masada yemek yiyenlerle yemeye devam edişin ordaki ablayla kanka olup ona nasıl balık tuutuğumuzu dilin döndüğünce anlatışın.. bunlarda farklı boyutu..






2kg ya yakın balık irili ufaklı hamsisi,istavriti,barbunu halacığın evinde güzel bir salata eşliğinde dedenin marifetiyle bir güzel midemize indi hiç zayi olmadan:)

Kelebek

 İnsanoğlu kelebek misali bu gün var yarın yok Ömür dediğimiz sadece bugün şu sıralar bunu daha çok anlar oldum.Biryerlere gelmek için çabalar tırmanır dururuz sonra tam geldiğimizi düşündüğümüzde bir daha bir daha .Bugünde hep geçmişimizi ararız hep yapamadıklarımızı sorgularız bazen planlar yapıyor gibi görünsekte ..


Düşünüyorum da nereye gitmekteyiz,Hep bir adım ileri, daha ileri, daha büyük, daha çok.. ötesi varmı yada sınırı isteklerimizin beklentilerimizin illa da hayatı yaşamak durmak için emekli mi olmalıyız

Ben bu sıralar kelebek misali uçmak istiyorum pervasızca düşünmeden umursamadan yarını düşlemeden bir öteye varmayı beklemeden..içimdeki tırtılı değilde kelebeği bulmak ve onunla mutlu olmalı kısa bir süreliğine de olsa bazı şeyleri rafa en tepeye ulaşamayağımız yerlere koymalı..Hayatın bazı gerçeklerine kulak vermeli keyif katmalı..Ben bu satırları düşlerken kafamda okuduğum bir yazı daha da güzel bir anlattı içimden geçenleri kelimelere dökemeyip anlatamadıklarımı..

Hayat ne garip bugünlerde ; Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı !..
Daha büyük evlerde kalıyoruz ama daha küçük ailelerde yaşıyoruz..!
Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı !...
Diplomamız bol ama sağduyumuz az..!
Uzmanlıklar arttı ama sorunlar çoğaldı !..
İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı..!
Sorumsuzca para harcıyoruz a...ma az gülüyoruz..!
Trafikte çok hızlıyız ama çabuk parlıyoruz !..
Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz..!
Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz !..
Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik..!
Çok konuşuyor ama az gönül veriyoruz ve bol yalan söylüyoruz !..
Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik..!
Hayata yıllar ekledik, yillara hayat katamadık !..
Ay' a kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza geçmek için karşıya geçmiyoruz..!
Uzaya ulaştık ama ruhun derinliklerine inemiyoruz !..
Havayı temizledik ama ruhları kirlettik..!
Atomu parçaladık, önyargılarımızı yıkamadık !..
Çok yazıyor ama az gelişiyoruz..!
Daha çok plan yapıyoruz ama daha az sonuç alıyoruz !..
Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla..!
Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı !..
Tanıdıklar çoğaldı, dostlar eksildi..!
Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı !..
Bilgisayar ağları kuruyoruz, bilgi otoyolları inşa ediyoruz ama kendi aramızdaki iletişimde zorlanıyoruz..!
Dünya barışı der, silahlanırız !..
Daha mutlu olmak için somurtarak çalışırız..!
Yaniiiiiiiii bugünlerde ;
Eve çift maaşın girdiği ama çiftlerin boşandığı !..
Güzel evlerin yuva olamadığı..!
Kısa seyahatlerin, kağıt mendil gibi ilişkilerin ;
Yıka çık gönüllerin, tek geceliklerin !..Kilo dertlerinin ve her derde deva vitaminlerin..!
Vitrinlerin dolu ama gönüllerin boş olduğu ; Günlerde yaşıyoruz !...
Kelebek misali solmadan şu 3 günlük fani dünyadan gitmeden güzellikleri yaşamak ümidiyle başlamalı bir yerden..

Not:Tam yarım saat izledim tek bir kare çekebilmek için ama bana bütün görmek istediklerimi verdiği için hayatın böylesi güzel renklerle dolu oldugunu hatırlattığı için ne kadar teşekkür etsem az..

10 Haziran 2011

2(İki)

Birin devamı,bir sonra geleni süprizler yerine daha öğrenilmiş olanları yaşatan..Sevdiren,üzen,ağlatan,düşündüren,kızdıran ve herşeye rağmen çok güzelsin dedirten yeni yaşın..

Mektup geç oldu biliyorum söz verdiğimden de geç seni doğurduğum saatlerde aslında içimden geçen yeni işimden dolayı fırsat bulup yazamadığım ama o gece seni uyuturken kulağına fısıldadığım her fırsatta bağıra bağıra söylediğim o tarifsiz o mutluluk..

Sana sahip olmak beni dünyanın en mutlu insanı yapmaya yetiyor biliyormusun? yanımda olmayışında böhrüme biri oturmuşcasına içimi acıtmaya.. Öyle çoksun yani herşeyinle, sevginle, varlığınla ,sesinle nefesinle..

Geçen Pazar anneanneye gittin bizsiz ilk defa.. Evimiz ıssız dı  ne tarafa dönsem senden bir iz ,bir toka, bir oyuncak, mobilyalara bırakılmış 5 parmak leke izi..

Halbuki bir dur ADA DENİZ yapma kızım diye bağırarak ne çok seslenmiştim! Uyuduğundaki sessizlikte mutlu olmuştum.. ama.. hayatımızda olmadıgını hiç düşünmemiştim.. Sen hep yanımızdaydın biliyordum yaramazlıklarında bile.. Ne çok dilemiştim bazı zamanlarda birkaç dk yalnız kalmayı..ama..yaşadığımız herşey aslında ne büyük anlamlıymış bir kez daha anladım! Varlığın en büyük değer bizi biz yapan evimizi yuva yapan ses katan o dağınıklıklara rağmen mutlu yapan döküp saçmana rağmen bize güzel anlamlar katan kimi zaman tıkırtı duyacak halimiz yokken bağıra bağıra kötü sesinle "Laaaaaaaaaaaaaaaaaylaaaaaaaaaaaaaaaaaa" deyişin..Hepsi çook güzel..

Hep bizimle ol emi Meleğim 2 yaşında 20 yaşında 72 yaşında da bizi varlığınla mutlu ettiğin gibi hep yanımızda kal..Sesine nefesine öyle çok alışttıkki öyle çok sevildinki yuvamıza hayatımıza öyle güzel değerler katıp bizi öyle büyük bir mutlulukla taçlandırdınki..Kelimelerle anlatılmayacak kadar güzel yaşanan hiçbir şey ile mukayese edilemeyecek kadar anlamlı..

Hergün öğreniyoruz seninle bazen hayatı,bazen çocuk olmayı,bazen 2 yaşında olmanın insana kattıklarını bazende 2 yaşında bir çocuk sahibi olmanın haytaımızdan çaldıklarını... Bu yaşın daha bir değerli daha bir kıdemli sanki 1'den büyük ya ondanmı acaba yoksa boynuma sarılıp kulağıma"Seni Seviyorum" dediğinden mi bana çokk büyük öpücük verişinden mi bilmem daha bir sevdim sanki bu 2'yi:)

Güzel yaşa meleğim bu hayatı layıkıyla yaşa güzel insanlarla karşılaş iyilikleri yaşat sana verebileceğimiz en büyük mirasımız sevgimiz sende bize bunları bilen hisseden bir çocuk ol yeter ..

Seni Çok seviyorum biliyorsun değilmi

(10.06.2011-Annen)







Özledik

O kadar uzun zaman olduki bloga uğramayalı, yazmayalı okumayalı, not almayalı, resim yüklemeyeli..Şu gecen 4 ay da neler değişti hayatımızda sen değiştin,ben değiştim,evimiz değişti bir sürü yenilik girdi yaşantımıza ikimizde büyüdük bu süreçte hemde çok büyüdük.Daha da hissettik daha çok anlar olduk bazı şeyleri blog çöktü dedik üzüldük yeni web sayfasına geçtik dedik sevindik her yaşadığımız yine bize birşeyler kattı daha temkinli yaşamayı öğrenip yedeklemeye geçtik.Şimdi yeniliklerle dolu yepyeni hayatımızdan yazmaya devam edeceğiz. Yeni evimizden,yeni odandan yeni bir sayfadan yeni ve yepyeni olanlarla yeni yaşında diye yeni olan ne varsa yaşамаја,yazmaya anlatmaya..

Çok zorlandık bu geçen süreçte bir okadar da memnun kaldık büyümenden..Meme emmeyi bıraktık mesela 23. ayında ve yeni evimizde odanda yalnız kalmaya başladın geceleri mızırdanarak yanımıza gelmeye,sabahları evden çıkarken bende işe gideyim demeye,telefon açtığında baban sana ne istiyorsun kızım sana ne alayım dediğinde "Baba ben annemi istedim" deyip beni hüngür hüüngür ağlatman bir yandan büyüdüğüne sevinerek yaşamak diğer yandan ise biizimle daha çok vakit geçirmek istemen bizi çok özlediğini dile getirmen en çok paylaşmaya değen yazılası anlatılası yaşanılası..

Ve en önemlisi ise bu süreçte konuşmaya başlayıp yarımyamalak kendini ifade edişin "ben istedim" "çok istedim" deyip dediğini yaptırmaya yönelik cümleleri ilk kelimelerin yapışın "zilli bir kız çocuğu" edasında tüm dediğini bize yaptırışın annenin yapmayacağım kurallarını tabuılarını bir bir yıkışın ve buna keyif katışın..
Biz çok özledik anlatmayı yazmayı not almayı sana dair olanları okuyup okuyup gülmeyi ayyy ne tatlıymış demeyi demi öyle olmuştu demeyi seni göremeyenlere burdan haber göndermeyi kısasacası sana dair her ne var ise paylaşmayı bir gün bunları okuduğunda gülümsediğini düşünmeyi..

Şimdi kaldığımız yerden başlıyoruz yeniden ilklerimizi hatırlamaya,anlatmaya yaşamaya ve resmetmeye..

19 Şubat 2011

Yazdan Kalma

Şubat ayındayız ve kışın en yoğun geçecek günleri olmasına rağmen güneş bize gülümsüyor..Kolunun kırılması ile evde fazla vakit geçirmek bizi çok sıktı Cumartesi günü ikimize özel bir gün yaptık avm de gezdik kim sorarsa! Ben senin peşinde perişan oldum desem yeridir oyuncakçıdan çıktık kitapçıya girdik,ordan eğlence dünyasına yemek derken bide dönüşte dondurma diye ağlaman yokmu dönen çikolataları dondurma sanıp istedin tutturdun külahta diye külah kalmamıştı kendini yere vura vura ağladın ben sefil halde zapdetmeye çalıştım seni ilk defa bu denli bir şeye ısrar ettin ve kendini yerlere attın ama yinede dediğini yaptıramadın..
Ama öyle içten istemişsinki akşam hiç olmayacak bir şekilde babacıkla bu durumu paylaşmama rağmen elinde dondurmayla geldi baban hemde külahta havalara uçtun deyim yerindeyse bende çok mutlu oldum ne yalan diyeyim içim burulmuştyu almadım diye ama cupta alsamda yemeyecektn dondurma demek senin için külah demek!Neyseki orta yolla ikimizinde dediği oldu..
Yazdan kalma dolu dolu bir gün daha .Pazar ise yine dışarıda küçük bir doğa gezisindeydik yeşil hava ,bol gıda ve dopdolu bir gün geçirdik..Doyasıya koştun,güldün oynadın herşeye rağmen çoştukça coştun koluna laçına hiç mi hiç aldırmadın..anne papatyalardan çiçekler taktı saçlarına babacıkla oyunlar bir mutlu bir mutlu sorma...









Buda anne ile babacık salepini yudumlarken gözüne takılanlardan "biz bu 2011'e girerken muhabbet dolu bir yıl diledikya" olacak galiba ne dersin ?
Biri anne biri baba olsun mu?

Hani (nasıl oldu)nasıl becerdin diye soranlar varya!sizin için bu da!

Çok kızıyorum,sadece ağzı laf etsin diye konuşanlara beni yaralayanlara,takmayacağım dememe rağmen yine de durup düşündürenlere..Zor günler geçirdik biz miniğimle kırık bir kol ile kaç gece sadece yatağında dönmek için ağlayarak iç çeke çeke bana seslenen güzel kızımla ama annesine bir gün bile kolundan dolayı sitem etmeyen o güçlü Deniz kızımla..Telefon dahi açıp geçmiş olsun demeyen hayatımızdaki o gereksiz kişilerin "Nasıl becerdin,anne bakamadı mı sana,ahhh kızımın kolunu kırmış" diye laf ettiğini sanan sözüm ona duyarlı insanlara!
Biz küçüğümle çok mutluyuz kazalara rağmen,bazı bizim için küçücük sorunlara rağmen çok merak edenler olursa nasıl olduğunu diye yazmak istedim..Alçımız geçti çok şükür Kolunu alçılayan doktora anlattı Deniz kızım nasıl olduğunu parkta nasıl mutlu oynarken annesiyle düştüğünü ve birlikte tam en hareketli 20.Ayını geçirirken ikimizin ne denli zorlandığını alçısı takıldığında annesine öpücük verdi,alçıdan kurtulduğunda da ..İnsanlar sadece konuşuyor nereye gittiğini bilmeden,düşünmeden pervasızca beni sorguluyor..Ama benim küçük meleğim Alçı ile geçirdiğimiz 1 ayda bizi hiç üzmedi yaramazlıkları en üst safhadaydı alçı çıkınca bu çocuğu nasıl tutacağız diye düşündürmeden edemedi..İlk günü evde hepimiz kolumuza beyaz birşeyler sardık o güldü eğlendi oyun sandı hepsini ama bizim içimiz kan ağladı..Ve Deniz'in kolu kırıldığında ve bu günde herkeze rağmen hiç vicdan yapıp kendimi sorgulamadım çünkü "hayat" bu her an herşey olabilir herkezin başına her türlü kaza gelebilir bunu illada birilerine mal etmek gerekmez heleki evladına bir şey olacağının düşüncesi bile onu üzmeye yeten bir "Anne'ye..
Umarım nasıl kırıldığına dair cevap olmuştur..
Heee bide bir armağanımız var size Denizkızımla buyrun dinledikçe bizi hatırlayın olurmu:)

31 Ocak 2011

Elmalı Tuytaaaaa

Kelimeler yavaş yavaş dökülmeye başladı 3-4 kelimeli cümleler kurmaya da başladın o yarım yamalak konuşmaların ahh nasılda güzel.. Bu akşam babacık,sen ve ben elmalı turta yaptık sen evin içinde "elmalı tuytaaaaaa yaptım" diye gezmeye başladın ama bu kadar hevesle yapmana rağmen 1 tane bile yemedin.Onun yerine benim kahvemden içtin ilk defa zararlıya çok ta sevdin fincanı zor geri verdin.

Zor günler geçiriyorum şu sıra bebekliğinden beridir gelen evin içinde özgür hallerin her şeye zarar vermeye başladı eşyaları tanıman kavraman için sınırlar yasaklar koymamıştım ama artık bazı kurallar koymaya başladım evde bulduğun rahatlıkla misafirliklerde de aynı davranıyorsun çocuk yetiştirmek ne zor muş bazen öyle çaresiz kalıyorum ki ne yapacağımı bilemiyorum bu zamana dek doğru bildiklerim hiç tutmadı özgür bırak çocuk gelişsin(evin altını üstüne getirsin),kendi kendine yemek yesin kendine olan güveni artsın(2 lokmadan sonra oyun haline getirip bütün gün aç gezsin),sürekli konuş diyalog kurmayı öğrensin(gevezemi geveze bir kız olup annnnneeee deyip kaşlar çatık sana karşılık versin) şimdilik ama her şeye rağmen seninle olmak çok güzel.

Tüm zorluklara çaresiz anlarıma rağmen "elmalı tuytaaaaaaa yaptım" demen yokmu hemde seriye alıp art arda 10 kere tekrarlayarak...

21 Ocak 2011

Senin kolun benimse kanadım kırıldı:(

Bu blogta isterimki hep güzelikleri paylaşalım herşeyin en iyisi ve en güzeli seninle olsun..
2 gün önce güneşi gördük ve sevinerek oynaya oynaya dışarı attık kendimizi güle oynaya çıktığımız eve ağlayarak geri döndük. Parkta oynarken seninle tatterevallinin ortasındaki kütüğe oturmak istedin oturdun bide kucağına top aldın yanıbaşında olmama rağmen omzundan tutmama rağmen düştün! kolunun üstüne hemen eve geri döndük sürekli mızmızlandın kolunu elletmedin.. Şüphe ettim düştüğünde hiç ağlamayan sen ağladın sonra mememde uyuya kaldın ama hep aklım sende uyandığında kolunu elletmedin hiç birimize bayılarak oynadığın battaniyede sallanmaya hayır dedin, teysenin boya kalemlerine de! bu iki şeye hayır demenle kaptık götürdük hastaneye acile yapılan muayene ve filmler sonucu sol kolunun dirseğinde kırık olduğu ortaya çıktı.. Doktor kırık dediğinde babanla ben senden fazla ağladık 2 gündür uykusuzum bu yazıyı yazarken bile kaç defa kontrol ettim seni uyurken dönemiyor olman seni huzursuz ediyor gündüzleri hiçbir yaramazlıktan geri kalmayan sen geceleri beni asker ediyorsun ama iyi ol başka bir şey istemiyorum..O anneee deyişlerin geceleri çaresiz dönemeyişin benden medet umuyor oluşun ahhh içimi nasıl eziyor bir bilsen senin kolun kırıldı meleğim ama benim kanadım hiç kalkmıyor bu gün mutlu habere sevinemedim bile hep diyorum önce sağlık gerisi teferruat sen iyi olda başka bir şey istemiyorum.Bu yazıyı gündüz yazsaydım farklı notlar alabilirdim gündüzleri ise gecelerin aksine bir keyif bir hiperaktiflik şaşıyorum tek kolunda canavar oluyorsun resmen buda gün içinden bir kare muzipçe.. Kırık kolla bile ağlamayan hastanede herkeze gülücük dağıtan herşeye acılara bile böyle gülebilmen hayatı çoğu kez tiiye alırcasına dil çıkarman ümidiyle:)

İlk saç örgüsü..

İlklerin hep heyecanlı,sıcacık gülümseten cinsten.. 3-5 tel saçın vardı doğduğunda sonra hepsi döküldü kel saçsız bir bebeklik geçirdin şimdilerde ise balıksırtı örülecek kıvamda uzadı saçların teysenin yaptığı denemeyle pek bir şirindin..İlk örgülü saçların paylaşmaya ve hatırlanmaya değer olan..

Yeni

3'ümüze yeni bir ev,yeni eşyalar,yeni umutlar,yeni hayeller dolu dolu dopdolu yeni günler diliyorum yeni yuvamızda. Tüm güzellikler bizimle olsun bol kahkaha,bol başarı, mutluluk almak istiyorum sadece yanımızaa.
Hemen taşınmasakta bu gün imzaları attık sen 11 yaşında olacaksın borcumuz bittiğinde. O zaman belki bu günü anımsar dün gibi daha dermiyiz acaba hani zaman su gibi akıyorya!
Bitmez bu 10 sene dedim de içimden geri bir döndüm 11 yıl arkamda kalmış bile!
Nasıl mı geçti? su gibi anlamadım bile şu 2 senedir dopdolu hayatım sen geldiğinden beri uğurlu geldin meleğim bize.. Hayellerimiz kadar olmasada istediklerimiz gerçek oluyor baksana..
Ama ne çok uğraştık değilmi umutlandık çok istedik deniz görenler olsun diye olmadı kısmet değilmiş belki daha iyi olur hepimiz için güzel anılar biriktirmek üzere yeni evimizde.. Umut dolu sularken çiçeklerimizi,bitkilerimizi yeni yeşerecek olan yeni yuvamızdaki günlerimiz gibi..

12 Ocak 2011

2010 bitmeseydi herşey bukadar çabuk geçmeseydi

Zaman nede hızlı oysa daha dün gibiydi bebek hallerin şimdi boğazımı yırtarcasına yapma deyişlerim öyle çoğaldı ki.
Ahh gaz sorunumuz bitse,ahh mamaya geçsek,ahh emeklese,ahh yürüse derken bide baktık ki büyümüşte küçülmüş edalar sarmış bile bizi.
Fazla yazamıyorum aslında ne çok biriken var kafamda bir sürü soru işareti olması gerekenler,istediklerim istemediklerim her biri engelliyor nedense belki yapmak istediklerimi yapmayışımdan yazacak enerjiyi bulamıyorum kim bilir?.
Sana dair karar aldık babacıkla her akşam bir aktivite başlattık..Her yeni gün bizim evde bir yenilik.
Dün kitap okuduk "Otobüs Tostos,Karga Gakguk,Rakun Kunkun,Kanguru Hopidik" adında 4 kitap seçtik şimdilik Otobüs tostos'tan başladık.Bu gün ise oyun hamuru vardı çalışma masasını salona  taşıdım bende bir ummalı çalışma sonrasında bin pişman ama pes yok Kirli çocuk mutlu çocuktur felsefesiyle çıktığım bu yolculukta kızmamaya karar aldım daha anlayışlı daha sakin olmaya.
Son zamanlarda en çok delirdiğim her şeyi inanılmaz derecede kirletiyor oluşun pek temizlik hastası ol masamda seni nasıl temiz bir çocuk yapacağım şimdilik hiç bilemiyorum..
Bu postuda açmışım yarım kalmış tamamlamak istedim yazacak bir sürü birikenlere bir başlangıç olsun blokta renk olsun ikimizden de 2010 yılının son gününe çekilmiş bir fotoyu iliştirmek istedim. 

2011 senden ..
Sağlık (herbirimiz için ayrı ayrı anneanne ve babaanneler başta olmak üzere),
Mutluluk (3 kişilik )
Huzur(özellikle Deniz kızımla aramızda kavgasız günler)
Başarı(babacığın yeni işinde, annenin yeni arayışlarında, Hülyanın üniversite sınavlarında)
Bereket (yeni evimizde)
şimdilik isteklerimiz..
 Bideee bol muhabbet dolu günler sevdiklerimizle
Babacıkla yeni yıla muhabbet ederek girdik tüm yılımız öyle geçsin diye sessizdi evimiz tv açmadık hiç konuşa konuşa 3'ümüz koklaşa koklaşa bir de baktıkki saat 1' geliyor bu tadda geçsin 2011 üzüntüler sıkıntılar geride kalsın güzel başlangıçlar yepyeni umutlar getirsin her yeni gün "AdaDenizkizi" anneyi üzmesin  herşey gönlümüzce olsun diliyorum..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails