28 Haziran 2011

İşte bunu çok seviyorum!!!

3 kişilik yemek masasını,banyodaki 3 adet bornozu,3 diş fırçasını bana aile olduğumuzu daha bir hatırlatıyor senden öncede hayat bu kadar güzelmiydi ki?

25 Haziran 2011

Aklım sende,kalbim evde, vücudumsa burada!

Sahah sabah ufacık bir kaza yüreğimi dağlayan omzuma ağlama esnasında damlayan bir kaç damla kan şimdi farkettim gömleğimde.. Annelik ne farklı bir duyguymuş yüreğim yok şimdi burada aklım, kalbim senin yanında..

Sahah kapıda gözünde bir balon anne gitme benimle kal dedin ağlamaklı bir ses tonunda "şimdi sana ihtiyacım var" gibiydi gözümün taa en içine baktın kalbimi acıtarak kelimeler tıkandı her zaman açıklama yapan ben ne diyeceğimi bilemeden seni öprek çıktım evden..

Oysaki benim bugun işe gelmem gerekiyor patronum şehir dışında evden o anda çıkmam lazım Lülü'yü sınava bırakmam için bunları o anda sana nasıl izah edebilirdim ki seni öylece orada terketmem şiş dudağınla gömleğime bulaşmış bir iki damla kan ile çalışmam gerek..Ne tuhaf seninle evde kaldığımız zamanlarda iş hayatını özlemiştim çalışmayı dışarda olmayı şu anda istediğim tek şey yanında olmak seni kollarıma sarmak.Meleğim hayat ne tuhaf istediğin hiçbir sey tam anlamıyla olmuyor.Bazen istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalıyoruz şu anda tek istediğimse bir an önce senin yanında olmak ve senin o miss kokunu içime çekmek..

Aklım sende,kalbim evde,vücudumsa burada!

24 Haziran 2011


Ne diyeyim bazen çok üzülüyorum bazı insanlara ,kızıyorum,küfrediyorum ama en çok ta kırılıyorum..Sonra hayat bu hertürlüsü mevcut iyiki yoklar hayatımda deyip onları kapının dışına atıp hayatıma devam ediyorum.İyiki varsın hayatımda,iyiki geldin,öyle bir geldinki herşeyi geride bıraktın bana güç verdin elimden tuttun sana sarıldığımda tüm bunları unutup yoluma devam ediyorum biliyormusun.Dün gece bir kitap bitirdim sonu kötü biten kendi hayatıma çok benzettiğim bir kitap benim hayatımda sonu kötü bitmemişti ben en dipteyken sen gelmiştin yepyeni bir dönem başlamıştı..

Seviyorum seni çok biliyorsun değil mi  AşK'la .. 

16 Haziran 2011

Hoşgeldin..

Küçük bir can..yeni bir yaşam..minnacık eller ve ayaklar ve mis gibi bir koku senin gelişini bana saniye saniye hatırlatan gözlerimi dolduran içimi kıpırdatan..Yüzümü güldüren..Hayatımıza bir yeni fert daha katıldı türlü türlü dert sıkıntının arasında açtı gözlerini bu dünyaya umarım onun gelişi yaşanan her türlü acının bir sonu olur ve bu dünyada hiç kimsenin olmadığı kadar mutlu olur..Halacığın yuvasına güneş gibi aydınlık doğar..

Halanı hastaneden ben aldım bebeği ile birlikte sen giderken sorduğunda bebeğe gittiğimi söyledim daha bir çıldırdın ardımdan bende bende diye ağladın..Hastane dönüşü senide almak için eve uğradık..Yağız bebeğin ilk misafirliği bizim eveydi..  İlk tanıştığıda baban ve benden sonra sendin..Sen ona bakmaya kıyamadın..Öyle gülümsedin ..Canlı ve bu kadar küçük bir bebekle ilk defa tanıştın oyuncak olmadığını anladığında gülümsedin çığlık attın..Küçücük bir biberonun vardı onu Yağız!a verdin..Bizi şaşırttın..Öylece sessizce onu izledin halacığı uyardın bebeği hatırllattın..Yanında 1 dk bile ayrılmadın ve sonra karnıma dokunup anne benim kardeşim bebek nerde dedin? Biz başka çocuk istemiyoruz diyen anne babana bir kardeş istediğinin ilk sinyalini daha 2 yaşında verdin..

Çok mutlu ol emi..Güneş gibi aydınlık ol..Adın gibi Yağız bir delikanlı..Ailene ışık saç..

Balık

Her insanın hayelleri vardır babacığın sen hayata gelmeden önce en büyük hayali neydi biliyormusun ?
Bir gün bir çocuk sahibi olmak(Kız yada erkek farketmez demesine rağmen gönlünde erkek yatan) ve çocuğuyla birlikte balık tutmak..Bu hayali gerçekleştirmek üzere hazırladık çantamızı giyindik en spor olanları en rahatını düştük yollara koklaya koklaya mis gibi boğaz havasını..Soluğu bebek sahilinde aldık hem balık tutmak hem kahvaltı yapmak üzere..Ne sıcak ne soğuk mis gibi bir hava nezaretinde salladık oltamızı hadi rastgele..

Bir hayale şahit olmak ne başka bir duyguymuş..senin keyif katışın her balık geldiğinde çıldırmış gibi sevin çığlıkları atışın balık tutan herkezle sanki kırk yıllık ahbapmışsasına sohpet kuruşun abi diyerek adamların paçalarına yapışman hepsi herbiri görülmeye değerdi..Balıkların herbirini tek tek öptünde koydun kovaya sevinerek zıp zıp zıplayarak babacığın ise gözlerinin içi gülerek..

Hep diyorumya hayatımıza bambaşka bir keyif katıyorsun bambaşka renklerle bir başka bakmamızı sağlıyorsun..Herşeyin bambaşka..Sevginde..Öfkende.. Bu kadar yaşadığımız güzel anılara rağman doğru düzgün birkare resim çektirmeyişinde başka.. haylazlıkların.. makinayı kovaya balıklara vermek isteyişin.. ben çekeceğim diye ağlayaşın.. ellerinle pasta yiyişin.. bir dk sandalyede oturmayıp denize sarkışın..yan masada yemek yiyenlerle yemeye devam edişin ordaki ablayla kanka olup ona nasıl balık tuutuğumuzu dilin döndüğünce anlatışın.. bunlarda farklı boyutu..






2kg ya yakın balık irili ufaklı hamsisi,istavriti,barbunu halacığın evinde güzel bir salata eşliğinde dedenin marifetiyle bir güzel midemize indi hiç zayi olmadan:)

Kelebek

 İnsanoğlu kelebek misali bu gün var yarın yok Ömür dediğimiz sadece bugün şu sıralar bunu daha çok anlar oldum.Biryerlere gelmek için çabalar tırmanır dururuz sonra tam geldiğimizi düşündüğümüzde bir daha bir daha .Bugünde hep geçmişimizi ararız hep yapamadıklarımızı sorgularız bazen planlar yapıyor gibi görünsekte ..


Düşünüyorum da nereye gitmekteyiz,Hep bir adım ileri, daha ileri, daha büyük, daha çok.. ötesi varmı yada sınırı isteklerimizin beklentilerimizin illa da hayatı yaşamak durmak için emekli mi olmalıyız

Ben bu sıralar kelebek misali uçmak istiyorum pervasızca düşünmeden umursamadan yarını düşlemeden bir öteye varmayı beklemeden..içimdeki tırtılı değilde kelebeği bulmak ve onunla mutlu olmalı kısa bir süreliğine de olsa bazı şeyleri rafa en tepeye ulaşamayağımız yerlere koymalı..Hayatın bazı gerçeklerine kulak vermeli keyif katmalı..Ben bu satırları düşlerken kafamda okuduğum bir yazı daha da güzel bir anlattı içimden geçenleri kelimelere dökemeyip anlatamadıklarımı..

Hayat ne garip bugünlerde ; Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı !..
Daha büyük evlerde kalıyoruz ama daha küçük ailelerde yaşıyoruz..!
Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı !...
Diplomamız bol ama sağduyumuz az..!
Uzmanlıklar arttı ama sorunlar çoğaldı !..
İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı..!
Sorumsuzca para harcıyoruz a...ma az gülüyoruz..!
Trafikte çok hızlıyız ama çabuk parlıyoruz !..
Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz..!
Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz !..
Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik..!
Çok konuşuyor ama az gönül veriyoruz ve bol yalan söylüyoruz !..
Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik..!
Hayata yıllar ekledik, yillara hayat katamadık !..
Ay' a kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza geçmek için karşıya geçmiyoruz..!
Uzaya ulaştık ama ruhun derinliklerine inemiyoruz !..
Havayı temizledik ama ruhları kirlettik..!
Atomu parçaladık, önyargılarımızı yıkamadık !..
Çok yazıyor ama az gelişiyoruz..!
Daha çok plan yapıyoruz ama daha az sonuç alıyoruz !..
Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla..!
Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı !..
Tanıdıklar çoğaldı, dostlar eksildi..!
Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı !..
Bilgisayar ağları kuruyoruz, bilgi otoyolları inşa ediyoruz ama kendi aramızdaki iletişimde zorlanıyoruz..!
Dünya barışı der, silahlanırız !..
Daha mutlu olmak için somurtarak çalışırız..!
Yaniiiiiiiii bugünlerde ;
Eve çift maaşın girdiği ama çiftlerin boşandığı !..
Güzel evlerin yuva olamadığı..!
Kısa seyahatlerin, kağıt mendil gibi ilişkilerin ;
Yıka çık gönüllerin, tek geceliklerin !..Kilo dertlerinin ve her derde deva vitaminlerin..!
Vitrinlerin dolu ama gönüllerin boş olduğu ; Günlerde yaşıyoruz !...
Kelebek misali solmadan şu 3 günlük fani dünyadan gitmeden güzellikleri yaşamak ümidiyle başlamalı bir yerden..

Not:Tam yarım saat izledim tek bir kare çekebilmek için ama bana bütün görmek istediklerimi verdiği için hayatın böylesi güzel renklerle dolu oldugunu hatırlattığı için ne kadar teşekkür etsem az..

10 Haziran 2011

2(İki)

Birin devamı,bir sonra geleni süprizler yerine daha öğrenilmiş olanları yaşatan..Sevdiren,üzen,ağlatan,düşündüren,kızdıran ve herşeye rağmen çok güzelsin dedirten yeni yaşın..

Mektup geç oldu biliyorum söz verdiğimden de geç seni doğurduğum saatlerde aslında içimden geçen yeni işimden dolayı fırsat bulup yazamadığım ama o gece seni uyuturken kulağına fısıldadığım her fırsatta bağıra bağıra söylediğim o tarifsiz o mutluluk..

Sana sahip olmak beni dünyanın en mutlu insanı yapmaya yetiyor biliyormusun? yanımda olmayışında böhrüme biri oturmuşcasına içimi acıtmaya.. Öyle çoksun yani herşeyinle, sevginle, varlığınla ,sesinle nefesinle..

Geçen Pazar anneanneye gittin bizsiz ilk defa.. Evimiz ıssız dı  ne tarafa dönsem senden bir iz ,bir toka, bir oyuncak, mobilyalara bırakılmış 5 parmak leke izi..

Halbuki bir dur ADA DENİZ yapma kızım diye bağırarak ne çok seslenmiştim! Uyuduğundaki sessizlikte mutlu olmuştum.. ama.. hayatımızda olmadıgını hiç düşünmemiştim.. Sen hep yanımızdaydın biliyordum yaramazlıklarında bile.. Ne çok dilemiştim bazı zamanlarda birkaç dk yalnız kalmayı..ama..yaşadığımız herşey aslında ne büyük anlamlıymış bir kez daha anladım! Varlığın en büyük değer bizi biz yapan evimizi yuva yapan ses katan o dağınıklıklara rağmen mutlu yapan döküp saçmana rağmen bize güzel anlamlar katan kimi zaman tıkırtı duyacak halimiz yokken bağıra bağıra kötü sesinle "Laaaaaaaaaaaaaaaaaylaaaaaaaaaaaaaaaaaa" deyişin..Hepsi çook güzel..

Hep bizimle ol emi Meleğim 2 yaşında 20 yaşında 72 yaşında da bizi varlığınla mutlu ettiğin gibi hep yanımızda kal..Sesine nefesine öyle çok alışttıkki öyle çok sevildinki yuvamıza hayatımıza öyle güzel değerler katıp bizi öyle büyük bir mutlulukla taçlandırdınki..Kelimelerle anlatılmayacak kadar güzel yaşanan hiçbir şey ile mukayese edilemeyecek kadar anlamlı..

Hergün öğreniyoruz seninle bazen hayatı,bazen çocuk olmayı,bazen 2 yaşında olmanın insana kattıklarını bazende 2 yaşında bir çocuk sahibi olmanın haytaımızdan çaldıklarını... Bu yaşın daha bir değerli daha bir kıdemli sanki 1'den büyük ya ondanmı acaba yoksa boynuma sarılıp kulağıma"Seni Seviyorum" dediğinden mi bana çokk büyük öpücük verişinden mi bilmem daha bir sevdim sanki bu 2'yi:)

Güzel yaşa meleğim bu hayatı layıkıyla yaşa güzel insanlarla karşılaş iyilikleri yaşat sana verebileceğimiz en büyük mirasımız sevgimiz sende bize bunları bilen hisseden bir çocuk ol yeter ..

Seni Çok seviyorum biliyorsun değilmi

(10.06.2011-Annen)







Özledik

O kadar uzun zaman olduki bloga uğramayalı, yazmayalı okumayalı, not almayalı, resim yüklemeyeli..Şu gecen 4 ay da neler değişti hayatımızda sen değiştin,ben değiştim,evimiz değişti bir sürü yenilik girdi yaşantımıza ikimizde büyüdük bu süreçte hemde çok büyüdük.Daha da hissettik daha çok anlar olduk bazı şeyleri blog çöktü dedik üzüldük yeni web sayfasına geçtik dedik sevindik her yaşadığımız yine bize birşeyler kattı daha temkinli yaşamayı öğrenip yedeklemeye geçtik.Şimdi yeniliklerle dolu yepyeni hayatımızdan yazmaya devam edeceğiz. Yeni evimizden,yeni odandan yeni bir sayfadan yeni ve yepyeni olanlarla yeni yaşında diye yeni olan ne varsa yaşамаја,yazmaya anlatmaya..

Çok zorlandık bu geçen süreçte bir okadar da memnun kaldık büyümenden..Meme emmeyi bıraktık mesela 23. ayında ve yeni evimizde odanda yalnız kalmaya başladın geceleri mızırdanarak yanımıza gelmeye,sabahları evden çıkarken bende işe gideyim demeye,telefon açtığında baban sana ne istiyorsun kızım sana ne alayım dediğinde "Baba ben annemi istedim" deyip beni hüngür hüüngür ağlatman bir yandan büyüdüğüne sevinerek yaşamak diğer yandan ise biizimle daha çok vakit geçirmek istemen bizi çok özlediğini dile getirmen en çok paylaşmaya değen yazılası anlatılası yaşanılası..

Ve en önemlisi ise bu süreçte konuşmaya başlayıp yarımyamalak kendini ifade edişin "ben istedim" "çok istedim" deyip dediğini yaptırmaya yönelik cümleleri ilk kelimelerin yapışın "zilli bir kız çocuğu" edasında tüm dediğini bize yaptırışın annenin yapmayacağım kurallarını tabuılarını bir bir yıkışın ve buna keyif katışın..
Biz çok özledik anlatmayı yazmayı not almayı sana dair olanları okuyup okuyup gülmeyi ayyy ne tatlıymış demeyi demi öyle olmuştu demeyi seni göremeyenlere burdan haber göndermeyi kısasacası sana dair her ne var ise paylaşmayı bir gün bunları okuduğunda gülümsediğini düşünmeyi..

Şimdi kaldığımız yerden başlıyoruz yeniden ilklerimizi hatırlamaya,anlatmaya yaşamaya ve resmetmeye..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails