26 Ekim 2010

Kahramanımız mı? Tabiki Baba!

Bütün kız çocukları böylemidir ? Tamam kabul ediyorum bende babama çok düşkünümdür ama seninki bambaşka Baba diye ağlamalar,Babacığa öpücük yağmuru,babacıkla oyunlar,söz dinlemeler ,babacıkla banyo yapmalar her şeyi babacıkla yapmak istemeler biraz kıskanıyorum ama sadece biraz.. oda seni siz ikiniz masal gibisiniz baktıkça doyamıyorum kıyamıyorum bile sizi izlemeye .. Bazı şeyler anlatılmaz sadece yaşanır ya öylesiniz kelimeler tıkalı boğazımda belkide son yıllarda babamla mesafeli oluşumuz,belki çok sevdiğim birilerinin erken den babasız kalışı,belki yaşamayan çocukların hissiyatı birşeyler yazmamı engelliyor çok duygusallaşıyorum böyle durumlarda ...Artık susuyorum ben çok fazla düşmüyor çenem heleki böyle ince mevzuularda ..Geçen 3 haftada  çektiğim o özel resimlerini birleştiriyorum Deniz kızı ve babacıktan objektife yansıyan kareler..

Fedakarlık hep iyimi ben pek bilemedim?

Aslında son zamanlarda hiç bir şey için nedense zamanım yok şu bloga girmeye iki satır yazmaya telefonda bir dostumla dertleşmeye derdimi anlatmaya dostlarımı dinlemeye yada ayaklarımı uzatıp iki yudum kahve almaya hiç birine zamanım yok.
Bu gün bir ara yapma istediklerimi not aldım öyle çok ki nerden başlamalı nasıl yapmalı bilemedim annelik çok zor bunu tekrar anlıyorum..Artık çalışmıyorum sadece anneyim derken bile sevinç doluydum oysaki ama sadece annelik çok daha zormuş evde kalan hanımlar derdiya ev işi hiç bitmiyor diye ne kadar da gerçek bir şeymiş bunu yeni anladım tek istediğim seni kendim yetiştirmekti benim yetiştirdiğim bir evlat ol istedim bizim ailemizin alışkanlıklarını edin annen gibi yemek pişir oturmayı kalmayı konuşmayı susmayı benimle öğren istedim..Biz düzenli bir çekirdek aile olalım isterken bu denli tek başıma fedakarlık yapacağım aklıma bile gelmemişti..
Artık dinleneceğim bir Cumartesi,Pazarım yok.. yorgunum daha sonra yaparım diyebildiğim zamanlar da yok..Yerine herşeye vicdan yapan bir anne ama kendine büyük bir haksızlık yapan ve bunu hiç kimseye itiraf edemeyen yalnız bir anne..
Her gün seni emzirmeye gelen o bir saate sığdırdığım keyif zamanlarım kalmadı elimde daha çok kızar oldum.. daha çok bağırır.. daha az tahammül.. daha çok gören, işiten ve herşeye vicdan yapar..
Baban çalıştığı için ona karşı daha çok anlayışlı olmaya çalışan aslında ondan çok daha fazla yorulan ve herşeyden istemeden de olsa kendini soyutlayan erteleyen bir anne..
Bunun adı fedakarlık mı sana karşı olan sorumluluğumu 4/4'lük yerine getirip getiremediğimi denetleme iç güdüsümü pek bilemedim? Her gün sana özel hazırlanmış en özel ve güzel kahvaltı,sebze çorbaları bir sürü uğraşla yapılan türlü türlü denemeler ara atıştırmalar itinayla hazırlanan akşam yemeği ev işleri senin gezme oyun hobi sosyalleşmen için harcadığım görünmeyen çabam ve bunlarla beraber ben olmaya çalışmam bu benmiyim,,fırsat bulup banyodan sonra tarayamadığım saçlarım hala fırsat bulamadığım,kesilmeyi bekleyen tırnaklarım, o kendimle hiç mi hiç ilgilenemeyişim çok beğendiğim hiç bir şeyi yapamayışım bir  bluze gidip almam gereken düğmeleri günlerdir almak için evden seninle gidemeyişim keza gittiğimde tuhafiyede beni bekleyen sahneyi görmek istemeyişim,sevdiğim bir filmi alt almadan tv kapanmadan bir şeyler kırılıp dökülmeden keyifle doyasıya izlemek için hiç mi hiç vakit bulamayışım, fotograf kursunu tam ortasında yarıda bırakışım, ingilizcemi ilerletmek isterken daha 2 kelime öğrenmeyişim,bozuk lap-topum,çalışmayan cep telefonumu yaptırmaya zaman bulamıyışım bumudur annelik beni ben yapan -yapacak olan herşeyin süresiz bir şekilde ertelenmesi fedakarlık mıdır yada fedakarlık her zaman iyimidir şimdi yine gözlerim dolu boğazım düğüm düğüm bunları yazmak mı ağır yoksa itiraf etmek mi pek bilemedim beni ben yapan herşey hızla uzaklaşıyor başka biri var benim yerimde yapamayan beceremeyen istedikleri olmayan biri oysa ben çok farklıydım bu gün yaşadıklarımı 1 sene önce rüyamda görsem kabus deyip kalkardım şimdi yetmiyorum yapamıyorum diye hayıflanan ben ddaha ne kadar fedakarlık yaparım bilmiyorum müzik dinlemeyi özledim yüksek sesle hemde bağıra bağıra şarkı söylemeyi hayatımda oluşunu çok seviyorum sensiz hayatı düşünemem bile ama kendimi özledim ben olmayı hakkımı aramayı alttan almamayı düşünülmeyi daha çok umursanmayı bir işe yaradığımı hissetmeyi...babanın da senin üzerinde benim kadar uğraşması gerektiğini hatırlatmayı üstelik o geleceğine dair planlar yaparken şu sıralar benim bunları ona hatırlatmak zorunda oluşum çok doluyum sanki bir sürü birikmişliğin adı "FEDAKARLIK" mı ben pek bilemedim ?

15 Ekim 2010

Babaannemiz Okuyor..

Az önce telefon çaldı ben bir tedirgin şu an gecenin 3'ü kimdir diye! babaannen oda yatmamış besbelli..
Ne sordu bil bakalım? Ada Deniz'in blog adresini:) Uyuyor olsaydım bu soru çok abzurt gelirdi bana ama bloga yazdığımı biliyordu neyseki
Onu biraz kıskandırayım istedim resimleri görünce daha da kızacaktır eminim hem konuya küçük bir anımızı da ekleyelim halacık resimleri merak etmiştir onun merakını da giderilim bu post çok amaçlı oldu baya hem babaanneye hem halaya süpriz hemde Deniz'in pasta üfleme sanatından birkaç kare..






 Aliş'in 1 yaş doğum günü resimlerini paylaşıyoruz ..Ona sağlıklı sıhhatli güzel bir yaşam diliyoruz anneciğiyle..


Dedeye ufak bir hediye o akşamdan güzel bir resim.. Aliş ve Ada Deniz dedeciğin kucağında.. 
Ps: babaannecik bir zahmet Halacığa ve Dedye postu göster:)
Hiç kızmada benim niye resmim yok diye bu pc de hiç resminiz yok olanlardan koydum birşeyler :)

Buzlara gittik biz üşüdük bile ama daha kış gelmeden yazın ortasında..

Arzu teysen facebookta seninle buzda çekindiğimiz resme yorum yapmış ne işiniz var orada biz orjinallerini gördük bunlar çakma diye :) çok güldüm o yoruma düşünmeden de edemedim buz tatile seninle gitsek nasıl olurdu diye sen soğuk iklim seversin aslında buram buram terlersin kış gününde yanağını pencereye dayayıp yatarsın pencere önlerinde buzdan heykellere mutlu mesut kalırdın öylece sonrada köhhh kööhh anne ilaç şişeleri senin peşinde.. pek bir kafiyeli yazar oldum unutmuşum yazmayı yazmaya yazmaya sogumuşum birazda.. önceden tek solukta bir sayfa ben cümlenin ortasından sonundan yakalıyorum ama ısınacağım 2 aylık bir aradan sonra tekrar post yazmaya.. yaz tatilimiz dolu dolu geçti neler var anlatacak neler..Forum İstanbul'daki Macig İce'a gittik 1 ay önce büyük bir hüsranla çıktık biz babacıkla sense hayranlıkla izledin buz heykelleri belkide biz Ice Hotel Gibi bir yer bekledik ondan hüsrana uğradık bilemiyorum ama çok kayda değer bulmadım inşallah biraz daha büyüdüğünde seni Ice Hotel'e götürmek kısmet olur ikinci kez seninle gezeriz Buz Dünyasını dokundun buzlara ellerin üşüdü burnun kıpkırmızı oldu sonra alışveriş merkezinde Viking heykellerini inceledik birlikte..


Bir kaç resim de Orjinal Buz dünyası Ice Hotel'in içinden

Anne baba keyif yapıyor sen daha dünyada yokkene..
 Buz Hotel 2008 yılı

Annenin eski anne olmadan önceki halinden..




Annelik..

Bu kadar güzel bir melek nasil dogdu diye bilmektir annelik..
Ne güzel bir yavrumuz var diye esinizin üzerine titremektir annelik..
Topugundan kan alinirken kendi topuguna da igne batirmaktir annelik..
O her agladiginda kendi gözyaslarini içine akitmaktir annelik..
Yavrusunun tirnaklarini keserken üsür mü diye tirnak makasini isitmaktir annelik..
Uyudugunda yanina alip, yavrum uyanmasin diye yattigin gibi kalkmaktir annelik..
Emerken isirdiginda ona kizdigini sanmasin diyecigerinize çöken aciyiyutmaktir annelik..
Onun parmagina kiymik batsa sizin elinizin kanamasidir annelik.. 
Kesilen tirnaklari yüzünü çizmesindiyeparmaklarina bebe yagi sürmektir annelik..
Yavrusunun kaç damla sütle doydugunu sayabilmektir annelik..
Gece uyurken yavrusunun kirpiginin kipirdadigini hissedebilmektir annelik..
Yavrusu henüzuyanmadan, simdiuyanir diye yanina kosmaktir annelik..
Yavrusunu doyurmadan yemek yiyememek, su içememektir annelik..
Kokusu sinmis diyebütün gün elinburnunda dolasmaktir annelik..
Hic uyumadiginiz bir gecebile agladigian "geliyorum melegim" diye yanina kosabilmektir annelik..
Gördügünüzher bebegi kendi evladiniz gibi sevebilmektir annelik..
Hayata komplekslerinden arinmis olarak gülümseyebilmektir annelik..
Kosulsuz vekarsiliksiz tek sevginin evlat sevgisi oldugunu farketmektir annelik..
Her ne sartta olursa olsun, onun için inadina yasamayaçalismaktirannelik..
Ve her gece Allah'yavrumdan bes dakika fazla ömrüm olmasin diye yalvarmaktir"Annelik''

Bu yazıyı okuduğumda her cümlesinden sonra kendimi buldum; senden sonra bana da bir haller oldu daha bir çocuk bakar mı oldum ne?

Seviyorum işte varmı diyeceğin?




.......................arkasından bakakaldık öylece..............

Ps: çok sevdik yine geliriz biz...

Huuu Huuu Komşu komşu beni kalbinize alırmısınız?

Komşularımızı çok seviyorsun bahçe kapısından girdiğimizde hemen Ramazana!a sesleniyor camlarına vurarak hemde nananaaaaaan diye hemde dönmeyen dilinle cam açılınca hopp  alınıyorsun içeriye,
Ben iki seferdir yalnız çıkıyorum eve yalnız başına durmaz dememe rağmen duruyorsun beni şaşırtırcasına yukarıya çıkınca hemen diafondan arıyorum aşağıyı "duruyor mu?" evet duruyor cevabını alıyorum
İçim rahatlıyor alışmana insanlara başka evlere başka ailelere arkadaş kurmana komşuluk etmene çokk mutlu oluyorum.

Dış kapıyı açtığımızda da aynı sahne bir kaçısın var yan komşuya alın beni der gibi bağırıyorsun "Abiiiiiiiiii-Abaaaaaaaaa" diye açıyorlar yinee hop içeriye 7 ve 10 yaşlarında Sude abla ve Taha abi'de çok seviyor seni onların dünyasında çok eğleniyorsun tüm oyuncaklar değişik bolca kalem boya ve karıştırılası kutular senin merakın karşısında yenik düşüyor bütün kağıtlar dağılmış,bütün boyalar denenmiş ve kutular saçılmış geri alıyorum seni ama onlar çokk çokk memnun..

Dün sokakta yürürken yanımızdan geçen kıza abla diye bağırman durup hiç tanımadığımız biriyle sevişmeniz,

Geçen parkta yaşlı bir amcaya "dede dede" diye kendini paralarcasına bağırışın ve amcanın o yaşlı haliyle gidip sana çikolata getirişi,

Ve beni bunlar olurken hiç takmayışın..

Ne zaman büyüdü diye soruyorum şu sıralar kendime ben daha doymamıştım ki bebekliğine daha çok isterdim göhsümde uyutmayı seni,

Bir gün bir pencereden gidecekmisin sende kapı açılıcanca tutamayacakmıyım şimdiki gibi hızla akacakmısın ellerimden düşünüyorum..Hiç tanımadıklarınla can ciğer olup sevgili olacakmısın..

Ama mutluyum seni doğurmadan önce anne olmaktan korktuğum bir canın sorumluluğunu alamamaktı onu eğitememekti ona insanları sevdirememek ti..Bunun kararını verebilmek için tam 10 yıl düşündüm..

Ama yanılıyorum sen insanları çok seviyorsun hemde sokaktaki ablayı durup seni okşatana dek, parktaki tanımadığımız dededen çikolata alana dek komşularda kendine nazar değmesin diye okutup üfletene dek öyle çok seviliyor ve seviyorsun ki işte bununla gurur duyuyorum..

İstiyorum ki bir sürü eller tut hiç bırakma dostların olsun yanında,arkanda,önünde sağında solunda ve kalbinde sev sevil istiyorum bu hayatta miniğim komşular edin kendine şimdi olduğu gibi senden tek istediğim bu İnsaları sev sadece sev herşeye ve herkeze rağmen..

14 Ekim 2010

Geçenlerde bir döndüm arkamı bide ne göreyim kelebek

Hemide kocaman:)

Tüm denemeler başarısız annelikte yine sınıfta kaldım..

Bakıyorum etrafıma herkez sözleşmiş gibi çocuk oturuyor anne yanında çocuk açıyor ağzını yiyiyor mamasını..Ben ne yaptıysam yok anneannenin önünde kuzu misali ağzını kocaman kocaman açan çocuk gitti yerine bant takılmış bir ağzılı çocuk bana geldi ..Sinir kat sayım yükselmiş durumda çok çaresizim senin karşında bütün iyi yönlerimi yemek yerken tüketiyorsun ardından yüksek sesle konuşan bir anne bırakıyorsun yerine..
Baban beni uyardı bu akşam seni aldı gitti yanımdan içim acıyıverdi ne yapıyorum diye sana bağırıyorum bu gün yaptığım türlü türlü denemeden sonra sanırım bütün iyi niyetlerimi tüketmişsin..
Her tavsiyeye uyuyorum 8 aylık bebekliğinden bu yana tabağın var kaşığın önünde mama sandalyende yemek saatinde sofradasın ısrar yok sevdiğin şeyler önünde sevmediklerin hopp annenin mideye:) tv karşına karşıydık hadi o tabularıda yıktık tabak elde gezelim belki yeriz oda yok eee açmı duracağız güzel kızım..

Sen yemek yediğinde nedense ben hafifliyorum yemediğinde ise iyi bir anne değilim izlenimine kapılıyorum buda beni kendi anneliğimde sınıfta bırakıyor bana küstün bu akşam ben çok üzüldüm acıksın bırakacağım diyorum ama bu sefer sen emmeye yoğunlaşıyorsun ne yazıkki bizim artık Sütten kesme aşamalarına geçmemiz gerekecek yoksa anne perişan sen aç sen inatçı ben inatçı 2 keçi aynı köprüde:) zor oluyor :)
Gel bir anlaşma yapalım seninle sen önündekilerin hepsini bitir sana tesisten sınırsız süt hakkı ne dersin? Hemde çok sevdiğimiz Mööö Resimleriyle olur mu?

Uyarsan yukardaki reme Sütaş devam edecek tesislerde sınırsız süt üretmeye aksi taktirde tesisleri kapatacağız üzüntüyle ..


:) İnek en sevdiğin hayvan senin sabah bu resimleri gösterip sana yemek yemeyişini mizahsal anlatacağım bu günden itibaren farklı bir yol izleyeceğiz yemek yemede.. Anne çok çalışacak sınıfı geçecek inşallah..

Hayellere 1 kala..

Senin için..bizim için... geleceğimiz için ilk defa bu denli birşeyin olmasını çok istiyoruz..Hemde DenizGörenler diye başlayan Adıyla..

13 Ekim 2010

Oynak Küçük Balina..

Bir kapı gıcırtısı duyma sen hemen o belini kıvır kıvır sinirliyken, ağlarken,uyku modunda bile hemde..bir nota seni oynatmaya yetiyor hee eğer şarkı duygusalsa kafa sallıyoruz bu gün arabada uyku halinde radyoda çıkan şarkının melodisinde o belini kıvırman yokmuydu kime benzedin bilmem sevmem oynamyı hiç keza babanda bendendir ama genlerinde var karadeniz kızlığı sanırsam.. Çok seviyorum bu halini bel kıvırmanı omuz atmanı horon tepmeni eline aldığın şeylerle uyumlu sesler çıkarmanı biliyorum bir gün muhakkak müzikle ilgileneceksin çünkü bu senin ruhunda var meleğim sen babacığın deyimiyle küçük bir oynak balinasın:).........
Oynak Balina Ada Deniz:)

Bu blog bir günah çıkarmasımıydı ki?!!!

Bu gün bloguna ne kadar zamandır yazmayışımı gördüm aslında ne çok heveslerle yaptım bu blogu ama Nehir'in melekler diyarına uçmasıyla benimde yazacaklarım uçup gitmiş..
Oysa ne çok biriktik seninle..neler yaşadık herşeyden önce bebeklikten çıkıp çocukluk evresine geçtik yaramzlıklarımız halt safhada.. Benim ses tonumun birden 2-3 oktav yükselişi ismini günde yüzlerce kez yüksek sesle zikredişim senin bu ayla birlikte beni öpücük yağmuruna tutuşun..
Başlığa gelince bloga girmeden önce neden yazmayışımı düşündüm eskiden 1 günde 3*5 post yazacak enerjim varken vaktim olmazken ki halleri düşünerekten.. Sanırım ben blogu biraz günah çıkarmak için açmışım yaşayamadığımız o kadar çok şey varmış ki seninle az yaşadıklarımızda uçup gitmesin istemişim şimdi her an birlikteyiz dolu dolu yaşıyoruz hayatımızı ve her biri aklımda yazmaya niyeyse gerek duymuyorum oysa sana haksızlık biliyorum bizi burdan takip edenlere haksızlık.. Babaanne sordu geçenlerde blog ne oldu diye? Kaldım öyle hani dedim kızıma bırakacağım en özel anı defterimiz olacaktı hani birlikte yazacaktık günün birinde.. Deniz kızının her özel anı olacaktı burada ..Ama geçerli bir sebep daha anneden en son tatil anılarımızı anlatmak üzere girdiğimde Nehir'in aramızdan ayrılışını okumuştum o günden sonra hiç yazasım gelmedi o annenin yerine koydum kendimi içim acıdı sadece düşümek bile beni buradan biraz soğuttu..
Hayatta bazen böyle duraklamalar olurmuş..Ama yarım bırakmayacağım sana söz minik fare her türlü yaramazlıklar yazacak burada:) en güzel gülümsemene tekrar tekrar şahit olacağım .. Ve günün birinde birlikte yacağız anılarımızı en güzel resimlerimiz koyacağız ta ki ellerimiz birbirinden ayrılana dek...Yavru Kokusu...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails