26 Ekim 2010

Fedakarlık hep iyimi ben pek bilemedim?

Aslında son zamanlarda hiç bir şey için nedense zamanım yok şu bloga girmeye iki satır yazmaya telefonda bir dostumla dertleşmeye derdimi anlatmaya dostlarımı dinlemeye yada ayaklarımı uzatıp iki yudum kahve almaya hiç birine zamanım yok.
Bu gün bir ara yapma istediklerimi not aldım öyle çok ki nerden başlamalı nasıl yapmalı bilemedim annelik çok zor bunu tekrar anlıyorum..Artık çalışmıyorum sadece anneyim derken bile sevinç doluydum oysaki ama sadece annelik çok daha zormuş evde kalan hanımlar derdiya ev işi hiç bitmiyor diye ne kadar da gerçek bir şeymiş bunu yeni anladım tek istediğim seni kendim yetiştirmekti benim yetiştirdiğim bir evlat ol istedim bizim ailemizin alışkanlıklarını edin annen gibi yemek pişir oturmayı kalmayı konuşmayı susmayı benimle öğren istedim..Biz düzenli bir çekirdek aile olalım isterken bu denli tek başıma fedakarlık yapacağım aklıma bile gelmemişti..
Artık dinleneceğim bir Cumartesi,Pazarım yok.. yorgunum daha sonra yaparım diyebildiğim zamanlar da yok..Yerine herşeye vicdan yapan bir anne ama kendine büyük bir haksızlık yapan ve bunu hiç kimseye itiraf edemeyen yalnız bir anne..
Her gün seni emzirmeye gelen o bir saate sığdırdığım keyif zamanlarım kalmadı elimde daha çok kızar oldum.. daha çok bağırır.. daha az tahammül.. daha çok gören, işiten ve herşeye vicdan yapar..
Baban çalıştığı için ona karşı daha çok anlayışlı olmaya çalışan aslında ondan çok daha fazla yorulan ve herşeyden istemeden de olsa kendini soyutlayan erteleyen bir anne..
Bunun adı fedakarlık mı sana karşı olan sorumluluğumu 4/4'lük yerine getirip getiremediğimi denetleme iç güdüsümü pek bilemedim? Her gün sana özel hazırlanmış en özel ve güzel kahvaltı,sebze çorbaları bir sürü uğraşla yapılan türlü türlü denemeler ara atıştırmalar itinayla hazırlanan akşam yemeği ev işleri senin gezme oyun hobi sosyalleşmen için harcadığım görünmeyen çabam ve bunlarla beraber ben olmaya çalışmam bu benmiyim,,fırsat bulup banyodan sonra tarayamadığım saçlarım hala fırsat bulamadığım,kesilmeyi bekleyen tırnaklarım, o kendimle hiç mi hiç ilgilenemeyişim çok beğendiğim hiç bir şeyi yapamayışım bir  bluze gidip almam gereken düğmeleri günlerdir almak için evden seninle gidemeyişim keza gittiğimde tuhafiyede beni bekleyen sahneyi görmek istemeyişim,sevdiğim bir filmi alt almadan tv kapanmadan bir şeyler kırılıp dökülmeden keyifle doyasıya izlemek için hiç mi hiç vakit bulamayışım, fotograf kursunu tam ortasında yarıda bırakışım, ingilizcemi ilerletmek isterken daha 2 kelime öğrenmeyişim,bozuk lap-topum,çalışmayan cep telefonumu yaptırmaya zaman bulamıyışım bumudur annelik beni ben yapan -yapacak olan herşeyin süresiz bir şekilde ertelenmesi fedakarlık mıdır yada fedakarlık her zaman iyimidir şimdi yine gözlerim dolu boğazım düğüm düğüm bunları yazmak mı ağır yoksa itiraf etmek mi pek bilemedim beni ben yapan herşey hızla uzaklaşıyor başka biri var benim yerimde yapamayan beceremeyen istedikleri olmayan biri oysa ben çok farklıydım bu gün yaşadıklarımı 1 sene önce rüyamda görsem kabus deyip kalkardım şimdi yetmiyorum yapamıyorum diye hayıflanan ben ddaha ne kadar fedakarlık yaparım bilmiyorum müzik dinlemeyi özledim yüksek sesle hemde bağıra bağıra şarkı söylemeyi hayatımda oluşunu çok seviyorum sensiz hayatı düşünemem bile ama kendimi özledim ben olmayı hakkımı aramayı alttan almamayı düşünülmeyi daha çok umursanmayı bir işe yaradığımı hissetmeyi...babanın da senin üzerinde benim kadar uğraşması gerektiğini hatırlatmayı üstelik o geleceğine dair planlar yaparken şu sıralar benim bunları ona hatırlatmak zorunda oluşum çok doluyum sanki bir sürü birikmişliğin adı "FEDAKARLIK" mı ben pek bilemedim ?

1 yorum:

  1. ben sanki kendimi okudum bu yazıda :(( okurken gözlerim doldu evet dedim yalnız değilim..nasıl olacak nasıl değişecek bu kural bilmiyorum ama ben de rahatsızım hem de cok onun için ona yetememek ,yetişememek cok zor en zor olanı da sürekli kendini yargılamak hem de yargılanacak en son kişi olduğun halde :((

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails