19 Şubat 2011

Yazdan Kalma

Şubat ayındayız ve kışın en yoğun geçecek günleri olmasına rağmen güneş bize gülümsüyor..Kolunun kırılması ile evde fazla vakit geçirmek bizi çok sıktı Cumartesi günü ikimize özel bir gün yaptık avm de gezdik kim sorarsa! Ben senin peşinde perişan oldum desem yeridir oyuncakçıdan çıktık kitapçıya girdik,ordan eğlence dünyasına yemek derken bide dönüşte dondurma diye ağlaman yokmu dönen çikolataları dondurma sanıp istedin tutturdun külahta diye külah kalmamıştı kendini yere vura vura ağladın ben sefil halde zapdetmeye çalıştım seni ilk defa bu denli bir şeye ısrar ettin ve kendini yerlere attın ama yinede dediğini yaptıramadın..
Ama öyle içten istemişsinki akşam hiç olmayacak bir şekilde babacıkla bu durumu paylaşmama rağmen elinde dondurmayla geldi baban hemde külahta havalara uçtun deyim yerindeyse bende çok mutlu oldum ne yalan diyeyim içim burulmuştyu almadım diye ama cupta alsamda yemeyecektn dondurma demek senin için külah demek!Neyseki orta yolla ikimizinde dediği oldu..
Yazdan kalma dolu dolu bir gün daha .Pazar ise yine dışarıda küçük bir doğa gezisindeydik yeşil hava ,bol gıda ve dopdolu bir gün geçirdik..Doyasıya koştun,güldün oynadın herşeye rağmen çoştukça coştun koluna laçına hiç mi hiç aldırmadın..anne papatyalardan çiçekler taktı saçlarına babacıkla oyunlar bir mutlu bir mutlu sorma...









Buda anne ile babacık salepini yudumlarken gözüne takılanlardan "biz bu 2011'e girerken muhabbet dolu bir yıl diledikya" olacak galiba ne dersin ?
Biri anne biri baba olsun mu?

Hani (nasıl oldu)nasıl becerdin diye soranlar varya!sizin için bu da!

Çok kızıyorum,sadece ağzı laf etsin diye konuşanlara beni yaralayanlara,takmayacağım dememe rağmen yine de durup düşündürenlere..Zor günler geçirdik biz miniğimle kırık bir kol ile kaç gece sadece yatağında dönmek için ağlayarak iç çeke çeke bana seslenen güzel kızımla ama annesine bir gün bile kolundan dolayı sitem etmeyen o güçlü Deniz kızımla..Telefon dahi açıp geçmiş olsun demeyen hayatımızdaki o gereksiz kişilerin "Nasıl becerdin,anne bakamadı mı sana,ahhh kızımın kolunu kırmış" diye laf ettiğini sanan sözüm ona duyarlı insanlara!
Biz küçüğümle çok mutluyuz kazalara rağmen,bazı bizim için küçücük sorunlara rağmen çok merak edenler olursa nasıl olduğunu diye yazmak istedim..Alçımız geçti çok şükür Kolunu alçılayan doktora anlattı Deniz kızım nasıl olduğunu parkta nasıl mutlu oynarken annesiyle düştüğünü ve birlikte tam en hareketli 20.Ayını geçirirken ikimizin ne denli zorlandığını alçısı takıldığında annesine öpücük verdi,alçıdan kurtulduğunda da ..İnsanlar sadece konuşuyor nereye gittiğini bilmeden,düşünmeden pervasızca beni sorguluyor..Ama benim küçük meleğim Alçı ile geçirdiğimiz 1 ayda bizi hiç üzmedi yaramazlıkları en üst safhadaydı alçı çıkınca bu çocuğu nasıl tutacağız diye düşündürmeden edemedi..İlk günü evde hepimiz kolumuza beyaz birşeyler sardık o güldü eğlendi oyun sandı hepsini ama bizim içimiz kan ağladı..Ve Deniz'in kolu kırıldığında ve bu günde herkeze rağmen hiç vicdan yapıp kendimi sorgulamadım çünkü "hayat" bu her an herşey olabilir herkezin başına her türlü kaza gelebilir bunu illada birilerine mal etmek gerekmez heleki evladına bir şey olacağının düşüncesi bile onu üzmeye yeten bir "Anne'ye..
Umarım nasıl kırıldığına dair cevap olmuştur..
Heee bide bir armağanımız var size Denizkızımla buyrun dinledikçe bizi hatırlayın olurmu:)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails