26 Ekim 2011

Hayat her daim herkeze başka başka çok ama çok zor!!

Kimine göre çaresizlik evladını kaybediş gözgöre göre,kimine göre evsiz barksız sahipsiz kalışı bana göre şu sıralar bambaşka..Hayat herkeze farklı farklı yüzünü gösteriyor.Benimde boğazmda kocaman bir ilmik yutsam yutamıyorum atsam atamıyorum onunla yaşamaya çalışıyorum.Kafam sepet kocaman taş taşımışcasına yorulmuş bir bünye yaşananlardan,insanlardan,hayattan ve en çok ta zihniyetlerden.
Ülkemizde olanlardan,yaşananlardan,kendi evimdeki huzursuzluktan.
Nasıl davranacağını ne diyeceğini ne yapmasını bilemeyen bir durum elimi koyacağım yeri bile bulamıyorum bazen. Nerde ne hata yapıyoruz diye beynimi sorguluyorum.
Son zamanlarda hiçbirşeyden mutlu olmuyorsun,memnuyetsiz,huysuz,aksi inat bütün olumsuz karakteristlik örnekleri şu anda evimizde. Uzmanlarıda dinleyip seninle konuşmaya çalışıyorum bu durumdan duyduğumuz üzüntüyü dile getiriyorum sen banane deyip arkanı dönüp beni odada kendimle başbaşa bırakıp aynı hal ve davranışlarına devam ediyorsun.Yada özür dileyip üzgün bir ses tonuyla af dileyip sonra unutup beni üzmeye devam ediyorsun.Kendimle konusurken buluyorum yine kendimi ..
Oysaki geçtiğimiz haftalarda öyle güzel ruh hallerimiz vardı ki..Son yaşanan olaylar senide aksimi aksi biri yaptı Şehit haberlerini biz dinlerken sana anlatmaya çalışmamız.Pazar gününden beridir evde sürekli deprem sohpetlerinin yapılışı tv de sıkça izleyişimiz ülkemizden yaşananları sesli olarak senin yanında konuşmamız bu hayatın gerçekleri ile seni bu kadar erken tanıştırmamızdan olsa gerek bebekliğinden beridir bizi hiç üzmediğin kadar üzüyorsun.
Bugün babacıkla birlikte iştesin..Durum nasıl diye sordum az önce ..gayet sakin etrafı izliyor dedi babacık oysaki akşam içindeki canavar çocuk dışarıda bize terör estirmişti.Büyükçe bir kaos yaratıp herşeyi kıran bozan deviren kızan bağıran bir çocuk vardı.Seninle hiç konuşmadığım kadar konuşuyorum herşeyi en gerçek haliyle anlatıyorum gündüz neler yaptığımızdan tutta ne yediğimize kadarolduğunca fazla ilgilenmeye çalışıyorum her çalışan anne gibi eve elimkolum dolu seni mutlu edecek şeylerle geliyorum ve hergece öyle yorgun olmama rağmen oyunlar aktiviteler yapıyorum.Bizi özlediğiinide bilincinde olarak koynumda uyutuyorum sevgiyle davranıp en özel cümleleri kuruyorum yanında ama yinede
Olmuyor!!!
Bazen bütün bunları yanlış yaptığımızı düşünmeden edemiyorum..
Çokça sabır çekiyor annemin terlik,süpürge fırlatışlarını hayel edip sadece gülümsüyorum ..
Kendimi çokça çaresiz hissedip yorulduğumu hissediyorum.Hamilelik,Bebeklik,İş ev anneanne-babacık sen derken artık bünyemin bunları kaldırmadığını düşünüp hafta sonu babacıkla seni başbaşa bırakıp kafamı dinlemeyi düşünüyorum.
Yaşananlarla beraber anneanneye laf anlatmak iki katı zorlaştıryor durumumuzu"Çocuk o ne anlar,küçücük çocuk terbiye mi olurmuş,gel kızım sen(en büyük sorun),ağlatma çocuğu,onu yemiycenmi evladım bak bundan ye haa onuda sevmedin sana bundan yapayımlar"
Çocuk yetiştirmek bazen çok ama çok zor bütün bu olanlarla beraber büyüklere laf anlatmak daha da bir zor.
 Oysaki ben büyüdüğünü kabullenmeye başlamıştım beni anladığını düşünmeye meğerse sen büyüdükçe bizim sorunlarımızda büyüyüp daha içinden çıkılmaz hal almaya başlıyor.Hakkımızda hayırlısı sabırla konuşmaya anlatmaya uygulamaya devam..Umarım herşeyi sadece konuşarak aşabiliriz umarım sen eskisi gibi anlayışlı bir çocuk olarak hayatımızı kolaylaştırmaya devam edersin .. 
Geçtiğimiz hafta keyif dolu yaptığımız aktiviteler,mutfaktan hiç çıkmayışımız pasta yapımları,boyaya bulanıp kendimizi boyayışımız,hamura şekil verip yemekler yapışımız şu sıralar her biri tatlı birer anı..Sense kayıp balık nemodaki dişçi koltuğunda oturan kız kıvamında çok ama çok "Zor"..

2 yorum:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails