Daha öncede paylaştım sıkıntımı kendimi "kaplumbağa'lara benzeterek" hemde..Hafta sonu yine kurstaydım tüm Cumartesi benimdi ama bu sefer "Anne kimliğimi" evde bırakarak dışarıda olduğum için
Sevdiğim şeyleri yaparak başladım güne Türk kahvesi eşliğinde,İstanbul turu yaparak devam ettim,Çok sevdiğim dostumla buluştum en sevdiğimiz yerde yemek yerken kahkahalar atarken hayatı eskisi gibi tiye alırken buldum kendimi..Uzunca bir zamandan sonra sadece 1 fincan kahve için yarım saat sıra bekledim.Geç kaldım sana haksızlık yaparım hissi olmadan kendime zaman ayırarak..Anladım ki "anne olmak" demek önce kendini mutlu etmekmiş yeri geldiğinde fedakarlıkla hayatı feda etmeyi karıştırmamak demek miş..Bazen bir şeyleri kapının ardında bırakmak her yapılanı sorgulamamak hayata kaldığın yerden devam etmek yanında sadece bir arkadaş ilave etmek miş..
Biliyorum bunu başaramasaydım hep arkamda yapmak istediklerim kalacak tı..Ve günün birinde bende belkide
Aslında hep istediğim bu değilmiy di çalışırken,Birlikte olmak ikimize vakit ayırmak,kendi çocuğumu kendim yetiştirmek..Benim istediğim gibi benim öğrettiğim gibi Koca karı masalları uydurmadan gerçekleri anlatarak..Şimdi niye bu kızgınlık kırgınlık 5aylıktın seni ilk bırakıp işe gittiğimde 2 gün ağlamıştım iç çeke çeke sebebi ise sana biberonla süt vermek ve senin biberonu reddetmendi günlerce içim buruk gittim geldim Ahh ederek sitem ederek kendime çekişerek..Halen daha her biberon gördüğümde o günler gelir aklıma hafifçe tebessüm ederim..Şimdilerde ise hep birlikteyiz benim öğrettiklerimle büyüyorsun benim anlattıklarımla,benim okuduklarımla..
Şimdi..
Hayatın tadını çıkarmalı,birlikte yepyeni çok yeni başlangıçlara imza atmalı,o kapıdan içeri girmeli ve bir daha geriye arkaya hiç mi hiç bakmamalı..İnsan İsterse...
Yapamayacağı şey yoktur dedirtmeli..
Not: Bunlarda içimi ısıtanlardan..
Dostla yenen güzel bir yemek,fıkır fıkır yapılan sohpet,Kırkyıl hatırlanacak olan eşsiz kahve..Dönüş yolunda arabadaki tek sohpet Konusu Ada Deniz..Daha Başka ne olabilirki..