28 Aralık 2011

Yeni,yeni,yeni yepyeni yıl!


Şu son 1 yılda ne çok şey değişti hayatımızda.evimiz,işimiz alışkanlıklarımız önceliklerimiz. Ben yılın bu son günlerinde muhasebe yapmayı çok severim.Düşünürüm yaptıklarımı,yapmadıklarımı yapmak isteyipte yapamadıklarımı..iyikilerimi keşkelerimi üzüntülerimi,mutluluklarımı pişmanlıklarımı..2011 yılında acı tatlı çok şeyler yaşadık.senin bu 2 yaşında çok şeyler öğrendik birbiriize öğrettik seninle birlikte büyüdük yenilendik.

Bu 2012 yılı bize güzel gelecek hissediyorum son dönemlerde öyle çok acı veren şeyler yaşadıkki hastalıklar,ölüm haberleri,iş sıkıntıları evin sıkıntıları senin büyümendi bizim yeni hayatımıza alışmamız dı.İstiyorumki kötü olan herşey geride kalsın bu güzel yeni yılda yepyeni şeyler yaşansın.bol güneşli günler yaşayalım.artık senin beni anlıyor oluşun beni daha bir umutlandırıyor aramızdaki bu iletişimle herşeyii aşabileceğimizi düşünüyorum.

Şimdi misal ben bu satırları yazarken sende yanımda tebeşirle tahtaya resim yapıyorsun.ne beni rahatsız ediyorsun nede huysuzluk itiraf edeyim ki ben en çok bu 2 yaşta zorlandım ama en çok bu ikide büyüdüm 2012 ye daha bilinçli bir anne olarak gireceğim daha çok öğrenmiş daha çok alışmış daha çok kavramış .Daha çok tahammüllü söz veriyorum.

Yeni yıl bize hep güzellikler getirsin en başta bolca sağlık olsun,renk olsun,mutluluk olsun sevdiklerimiz her daim mutlu huzurlu işimiz gücümüz yolunda olsun.Bereket olsun,güç olsun ,şükür dolu günlerimiz olsun .Hep güzel şeyler olsun..

Çok sevinçliyim  yeni bir yılın heyecanı açmak istediğim sayfalara yeni motiveler içimde bir kıpırtı.Yeni renkler yeni ayrıntılar yeni anılar.İstediklerimin herbirini yapabilecek kadar enerji-ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar para- bizi ayakta  tutacak yeni umutlar- üzülmeyen dostlar- gülen gözler- kahkaha dolu bir ev- şükür dolu bir yıl istiyoruz 2012'den..
Bu istediklerimiz olsun diye uçup gitmesin diye çkardık pılıyı pırtıyı elimizdeki malzemelerden bir şeyler yapmaya çalıştık işe yaramayan kartonları-ponponları değerlendirdik ormandan topladığımız kozalakları boyadık kutuları boyadık içlerine şekeri çikolayı doldurduk hediye kutuları yaptık içlerine herkezi gülümsetecek küçük ayrıntılar sakaldık bunları yaparken çok eğlendik pek kikirdedik  geçen akşam bu yaptıklarmızı bir araya topladık.

Herşey güzel olsun diye mutlu olalım diye bir sürü gerekli gereksiz ayrıntıyı bir araya koyup gülümsedik.

Newyear2012

Newyear2012 by adadenizkizi
Newyear2012, a photo by adadenizkizi on Flickr.

27 Aralık 2011

Pazar

Her sabah önce gözlerini aralayıp bu gün Pazar'mı diyorsun..Evet se cevabı hoplayıp zıplayıp şarkılar eşliğinde yatakta bizi mest ediyorsun.Ama günlerden pazar değilse açıklamaya kalktığımızda bir kırgınlık,bir küslük bir mızmızlık çörekleniyor üstüne arkanı dönüp uyumaya devam ediyorsun.Doğduğun günden bu güne sana her zaman gerçekleri anlattım herşeyi ayrıntısıyla günleri tatilleri hayatı beklentileri ihtiyaçları zorunlu olanları Bazen biri seni kandırmaya kaltığında asla inanmıyor çünkü doğrusunu biliyor öyle değil böyle diyorsun.Daha bebekken anlamaz gözlerle yüzüme bakarken Pazar günlerini tatil zamanlarımızı anlatıp senide hayellerime ortak ettim.Hava sıcak,soğuk,karlı yağmurlu güneşli bizim için hiç farketmedi.Pazar günlerimizi mümkün olduğunca uzakta kah piknikte,kah deniz kenarında,yazlıkta,ormanda,parkta, bahçede geçirmeye özen gösterdik.

Senin bebekliğinden beri tam bir doğa kızı bizim denizkizimiz olduğunu her türlü şartlara açık ve dayanıklı olduğunu cümle alem bilir.Yere düşersin ağlama mızmızlanma yok kalkar yoluna devam edersin,  2 yaş sendromu ve keyifsiz hallerin dışında fazlaca kapris yapmazsın.Ortamda sevgi varsa sevildiğini hissettiğin anda herşey güzelleşir güzelleştirirsin.

Artık Pazar günleri bilinçli bir şekilde benimle beraber program yapıyorsun,kahvaltıya yardım ediyorsun ve büyüdükçe daha da çok uyum sağlayıp hayatımızı güzelleştiriyorsun.Bu blogda olmayan annenin tembelliğinden yazılmayan anlatılmayan öyle çok Pazar anıları ve resimleri varki. bebekliğinden buyana nadirdir pazarları evde oluşumuz evdeysek te muhakkak bir program vardır.Ya Pizza günüdür,ya börek çörek,ya dışarda hamburger partisidir.ya arakadaşlarla toplanma misafir faslıdır.Ama muhakkak ki günler öncesinden dolu ve rezervlidir.

Pazar şarkımız bile vardır.Anne uydurması olmakla birlikte 6.ayından bugüne sürekli annenin kötü sesiyle söylenir yatakta kudurulur.Senin için doyasıya anne-baba demektir.Bizim için keyif demektir.Evimizin pırıl pırıl ışıldadığı gündür.

Yazmaya yazmaya tembelleşiyorum farkındayım kaldımı kalıyor anılar biriktikçe içinden çıkılmıyor aslında anne bu blogun hakkını veremiyor!! biliyor!! erteliyor!! kızıyor!! fakat yetişemiyor!!.

Bu pazar bizim için anne şarkısıyla başladı,Mum kokusuna pohaça kokusu karıştı evde dışarda ellerimiz kestanelerle ısındı.Mis gibi hava koklandı.İlk kez Polen'in tadına bakıldı.Bulunan mantarın büyüklüğüne hayret ettirdi.Dilek tutturdu.Köpekçik sevdirdi.Küçücük bir gün bir sürü anlam yükleyip yüzümüzü güldürdü..

Günden aklımızda Kalanlar..

Mum ışığında banyo
Mis kahvaltı sıcak pohaça ve süzme bal
Ormandaki köpeğe poğaça verişimiz
El ısıtan kestane
Anne eli sıcaklığı
Babaya duyulan sonsuz güven
Yeşilin her tonu
Yerinde dalındaki meyvalar en doğal haliyle sepete konanlar
Gördüğümüz ilginç detaylar
Ağaç ev..tahta salıncak..
Doyasıya yenen yemekler tadına ilk kez bakılan polen
Alınan hediyeler..
Dönüş yolunda yapılan ziyaretteki bir dolu ayrıntı..




17 Aralık 2011

Güzellik

Makyaj malzemelerimi senin elinden kurtarmam gerekiyordu.Çünkü herbiri parmaklanmış,bastırılmış,kırılmış ve dağılmış durumdaydı.Bir ruj sevdası ki anneanneyi çileden çıkarmış durumda.Kendime bu kadar oje almadım yemin ederim! Pembe ve kırmızının her tonu mevcut ama yinede dışarıya çıktığımızda market seanslarında oje alalım deyişlerin bitmiyor.

Benim canım rujlarım-farlarım-allıklarım darmadağan kaşla göz arasında hepsinin ara ara hakkından gelmişsin.Geçen çok sevdiğim bir ruju sürmek isteyip sürmek için açtığımda içinde ruj olmadığını farkettim anneannende kırmızı kırmızı boyadı heryeri deyip bağırtı koparmıştı neyle boyadığını bulamayıp suçu sulu boyalara atmıştık.Gördük ki sulu boyalar günahsızmış. benim yıllarca kullanmaya kıyamadığım rujum heba olmuş.

Kırdığın parfümlerimin parmakladığın kremlerimin hesabını tutmuyorum artık. Dün oyuncakçıya girdim.kendime söz versemde oyuncak almayacağım diye bazen tutamıyorum. Oyuncak makyaj malzemeleri gördüm ve hemen aldım.Eve geldiğimde gördüğün paket karşında nutkun tutuldu sana birde çikolatalı-vişneli pasta almıştım pastanın yüzüne ile bakmadın.O paket sayesinde yemeğini ışık hızıyla yedin.

Bir oyunlar bir büyülmüş küçülmüş edalarla evcilikler kendini bize yedirttin durun.Topuklı terlikleri giydin arada yürümeyi beceremeyip gidip benim ayakkabılarımdan giydin bidaha böyle alma bana dedin kızdın söylendin. İşe gittin geldin her gidişinde makyaj yaptın ,çantanı doldurdun bunların herbirini alel acele yaptın geç kaldım deyip durdun.. Beni gülümsettin..

Sabah uyurken seni öpüp kokladım gözlerini aralayıp heyecanla rujum nerde dedin.
Daha 2,5 yaşındasın ben nerelere gideyim?





Not:yeni makyaj malzemelerinle resmini çekmedim o terliklerle yürürken ki halini özellikle çünkü makina ortaya çıktığında senin keyfin kaçıyor bende keyfini bozmak istemedim.

15 Aralık 2011

Yaşam,Hayat,Anılar ve Sonlar!

Geçtiğimiz kurban bayramında bayram ziyaretlerimiz oldu köyde-kasabada hem anneannenin akrabalarına hem dedenin akrabalarına hısımlara onların dostlarına büyüklerine bazısına sıkıla sıkıla bazısına özlemle gittik.Bir ev vardı bahçe içinde ama sadece gökyüzü görünüyor ahşap tahtadan yerler yere bastığında ev sallanıyor hissi veriyor.Her tarafta 50 yıllık  belki daha eski yaşanmışlıklar,eşyalar,eskiyen yüzler, resimler anılar.

Eskidende her bayram gittiğimiz büyüdükçe gitmediğimiz Ama çocukluğumda da gördüğüm hatırladığım hoş sohpet tatlı dil güleryüz gıpta ederek baktğım seyrettiğim iki yaşlı insan.

Koşturduğun koridorda gördüğüm kendi halim karşımda kızım merdivenlerden bir iniyor,bir çıkıyor  evin bir yanından giriyor başka bir yandan çıkıyor 3 tarafı bahçe fakat sadece gökyüzünün göründüğü bir avlu bahçede aynı ıslak rutubet kokusu ,kendi halinde açmış saksıda çiçekler ilgisiz boynu bükük, odalarda bir dolu sessizlik, yalnızlık, boşluk her dokunduğum şeyde bir sürü anı yaşanmışlık eskimişlik bir odada bir dolu kitap belliki çocukların okuduğu içlerinde ne çok yaşanmışlık olan eskimiş atılmış buruşmuş  bir tane çekiyorum içinden karıştırıyorum okuyorum ve çok beğenip rica ediyorum.İstediğim içim önce biraz utanıyorum şimdi iyiki almışım diye iç geçiriyorum fotograf makinamı arabada bıraktığım için o gülen gözleri sana göstermediğim için şimdi içim pişmanlık dolu.

Öyle gıpta ettimki onca yıla hala yan yana olan o iki yaşlı insana ikisininde güler yüzüne,hayatlarına muhabbetlerine sevgilerine saygılarına babacıkla bile konuştuk yol boyu ne güzel dedik..Sessizce ayrıldık sen ellerini öptün o yaşlı teysenin o sana şeker verdi dedenin sakallarını okşadın o seni saçlarından kokladı.
ben çocukluğumu hatırladım senin yerinde olan beni  hayal ettim.

Büyüttükleri çocukları-torunları hepsinle duydukları gururları.Kendi hayatlarındaki yapmak istediklerini yaptıklarını ve sessizce sonlarını beklediklerini.Terkedilmiş,yalnız kalmış hissine kapılmadan hep tevekkül ettiklerini.

Şimdi ben büyüdüm onlar yaşlandı onlar yıllara yenildi.Dün bir haber geldi içim ezildi.Allah rahmet eylesin dedim.Sonra akşam deden gazetede okumuş o yaşlı amcanın kendine eşine seçtiği sonu.İçim ezildi.Düşündüm.Hayatı yaşamı anıları büyüttükleri evlatları ve her ikisinin de sonunu!

Allah hepimize iyi sonlar yazsın,başlangıçlarımız hayatlarımızın güzelliği gibi sonlarımızda iyi ve hayırlı olsun.
Şimdi Mevlam hepimizi rahatlatsın onlarıda bizide..



Şimdi bu fotografa baktıkça onları anımsıyorum.ve hayel ediyorum böyle muhabbetlerini.Sonlarının böyle güzel bittiğini düşünüyorum.. gerçekleri ve geride bıraktıklarını görmemezlikten geliyorum. Hepimize güzel hayatlar, güzel başlangıçlar dilediğim gibi iyi olan güzel biten sonlar diliyorum.

14 Aralık 2011

Bilmezdim ben


Güneşin asıl rengini sen baktığında farkettim ben çiçeklerin bu kadar güzel koktuğunu hayatın aslında bu kadar renkli olduğunu çikolatanın şekerin bu kadar tatlı olduğunu bunların farkına hep seninle vardım

Evimizdeki oyuncakların,parmak izlerinin dağınık eşyalarının banyodaki saç tokanın,diş fırçanın,kreminin şampuanın hayatıma kattığı güzellikleri bilemezsin.

Küçücük ayrıntılarının nasıl gülümsettiğini bize neleri anlattığını hiç tahmin edemezsin.

10 Aralık 2011

Parmak boya

En sevdiğin,daha 15 aylıkken yapmaya başladığın huzur bulduğun sakinleştiğin en çok en çok içten gülümsediğim ve çok sevdiğin kuzu teyzen eşliğinde geçirdiğin o çok özel ve güzel zamandan,



Büyük Konuşma!

Hayatımda ne konuda büyük konuşursam başıma geldii.Hep empati yapsamda,okusamda, yazsamda, çizsemde, bilinçli olmaya çalışsamda bazen geri taraflarım oldu kabul ediyorum.Son günlerde sinir kat sayım tavanda geziniyorum.Huzursuzluğum,mutsuzluğu mu yansıtmak istemesemde bazen elde olmuyor eve gidiş yolunda sürekli telkinlerde bulunuyorum kendime!! Unut- sıfırla- evde seni bekleyen küçük kzıını düşün- seni özledi- sen onu özledin- küçük savunmasız,masum melek yavrunu hayatta yaşadığın haksızlıkları ona mal edemezsin buna hakkın yok diyorum ve apartman girişinde maskemi takıyorum.

Son günlerimiz hırçın-aksi-dediğim dedik-çaldığım düdük kıvammında geçiyor 2,5 yaş sendromuymuş bugün okuduka anlıyorum .Kendimi sorguluyorum şartları evimi ailemi ilişkimi bunları çözemeyişimden pisikolaga bile gitmeyi düşlerken araştırmalarım esnasında şu satırları okuyorum okudukça rahatlıyorum

2,5 yaş dönemindeki çocuğun karakteristik özellikleri nelerdir?

● Bu dönemde çocuk olumsuz, kararsız ve isyankardır.
● Bağımsızlaşma isteği yoğundur ve kendi isteğine odaklıdır.
● Tutucudur ve her yeniliğe itiraz eder. Her şeyin alıştığı biçimde yapılmasını ister.
● Özerklik dönemindedir. ‘Ben’ duygusu oluşur. ‘Hayır’ en sevdiği kelimedir. Her şeyi kendine ait görür.
● Çevreyi keşfetme merakında olan 2 yaş çocuğu bir engelle karşılaştığında, ilk kez öfke duygusunu yaşamaya başlar.
● Büyüklerinin sözünü dinlemez hatta tersini yapar, eylemleri kısıtlandığında öfkelenir, çevresinden yardım istemez ve kendi başına başarmayı hedefler.
● Zıtlaşma, uzun uzun ağlama, ikna edilmede güçlük, istediği olsun diye kendini yere atma davranışları sıkça görülür.
● Ne istediğini bilmeyen çocuk, bazen yaşının altında davranışlar sergiler.

Zıtlaşma dönemimiz herşeyi ben yaparım kimseye ihtiyacım yok bak kırayım bak dökeyim de benimle ilgilensinler onları denerim bira kızarlar biraz öfelenirler ama yine benim dediğim olur derken dün gece hiç yapmamam gerekeni yaptım ve sinirimin kurbanı alarak bacağına kocaman bir çimdirik attım ve uyumayan sana uyuman için tartakladım sen ağlama esnasında daha bir ağladın evde ufak bir harbede yaşandı sen şaşkın üzgün hayel kırıklığı yüzünde görmek istemediğim tüm duygular vardı bu yaşananın ardından uykuya daldın bense bütün gece uyuyamadım kıvrandım hep karşı çıktığım bir davranışı sergiledim yadırgadığım annelere döndüm çocuğumla konuşmak izah etmek yerine kolay olanı tercih ettim sinirime yenildim öfkemin senin 2,5 yaş krizinin kurbanı oldum.

Ama çok zorlanıyoum hem seni anlamakta hem orta yolu bulmakta dediğini yapmakla yapmamak arasında geçen akşam marketin ortasına oturdun dediğini yapmadım diye istediğini almadım diye evde bir paket olduğunu anlatsamda bide bağırarak seni kesmişçesine ağladın.Herkezin karşısında nasıl konuşacağımı bilemeden nasıl davranmam gerektiğini bilmeden 10 dk bakıştık. İşim zor biliyorum hemde çok zor .

Hiçbir zaman zor bir çocuk olmadın oysa sana sevgiyle herşeyi yaptırabildim bu güne Bebekliğinde üzmedin beni büyürken yürürken emeklerken.Şimdi koca bir süprizle karşımdasın.

Bu sabah ağladım ağladım yine ağladım.İyi bir anne olamadığımı,hiçbir zaman olamayacağımı hayata yenildiğimi düşündüm.İşe geldiğimden dolayı vicdanım bin katı acı içinde evi 50 kez aradım her aradığımda teysene onu çok sevdiğimi söyle dedim sabah uyurken seni kokladım nasıl sevdiğimi yine fısıldadım bazen başarmasamda bu anneliği anlayışlı olamasamda sinirime yenilsemde seni çok sevdiğimi bilmeni istedim.

Her okuduğum satırda bin katı vicdan azabı çektim son zamanlarda senin yaptıklarını kendime mal ettim.Ama araştırdıkça okudukça şu sıralar yaşadığımız tüm bunların ortak sorunlar olduğunu tabiki bende ve babanda da çokça hataları yanlışların olduğunu fark ettim.

Kendime söz verdim,sana söz verdim bir daha olmasın diye yaşamayalım diye! Evde rahatça yapamadığın parmak boya aktivitesine gideceğiz biraz dan doyasına resim yapacaksın boyalara bulanacaksın belki biraz rahatlayacaksın.Belki seni mutlu gördükçe bende huzur bulacağım!Çokça takmayacağım akışına bırakacağım.
Ve sana söz meleğim birdaha şiddete başvuran bir anne olmayacağım.

Birgün bu blogu heyecanla okuduğunda ben belkide yine aynı pişmanlığı hissedeceğim.Ve belkide bu gün bu  yazdıklarımı hiç okumamanı isteyeceğim :(

03 Aralık 2011

Niye ağlıyor "Mutluluktan"



Seni aradım telefonda Hülya dediki sana birşey diyecek. Başladın bu şarkıyı söylemeye öyle güzelki ben hüngür hüngür bide izlerken sormuş Pepe'nin annesi neden ağlıyor diye "Mutluluktan" demiş Hülya ama anlayamamış mutluluktan ağlanabileceğini.Şu anda dünyaları verseler böyle mutlu olabilirmiydim!

Bu şarkıyı bize yaşattıklarını,yaşatacak oluşunu evimizdeki küçük izlerini gülümsetenleri kısaca herşeyini çok sevdim

02 Aralık 2011

Bugün Pazar mı?

Pılımızı-pırtımızı toplayıp anneanneye taşındık .Geçen cuma itibari ile anneannede kalıyoruz.Sabah erken kalkıp ormanların içinden geçerek, sisli havada, çiğ düşen toprak kokusunu içimize çekerek işe geliyoruz Uzun yol sebebiyle babacıkla arabada bolca sohpet edip şehrin dışında yaşamanın hem avantajlarını hem dezavantajlarını konuşuyoruz. Hafta sonu Çiftlikti-Ormandı temiz havaydı pek keyifli zamanlar geçirdik.Ormanda mantar aradık,köpekler sardı etrafımızı biraz korktuk,kesilen ağaçları gördük hüzünlendik benim ağaçlarımı kesmesinler diye ağlamaklı ses tonuna imrendik 2.5 yaşında bir çocuk bunu düşünürken büyüklerimiz neden bunu düşünmez deyip iç geçirdik.

Kediler-köpekler-inekler-horozlar-koyunlar yavru kuzular pek bir seviştik kaynaştık her zamanki gibi senin hayvan sevgini izledik gördükçe aşkını-çoşkunu keyfimize pek bir keyif kattık. Her aradığımda yeni birşeylerle uğraşmana pek bir mutlu olduk. Bahçeye ekilen mahsüldü,kedi-köpek aşkıydı-çiçek toplama seansları-arkadaş fasılları- ev gezmeleri derken geçen gece tüm bunları sıfırladık.Gece boyu huzursuzluk uyumama ve sonunda kurulan tek cümle  "Ben evimi özledim" demenle ertesi günü akşamına evimize dönmek üzere yola çıktık.Detaylarına indiğimizde oyuncaklarımı,balıklarımı,kaplumbağamı demeyide unutmuyoruz.

Akşam eve dönüş yolunda arabaları saydık,yeni merakımız trafik ışıklarını babacığa haber ettik kırmızı-ile yeşili habire karıştırdık.Develeri-ördekleri izledik orman havasını bolca içimize çekip depolayarak evimize geri döndük.

Anladıkki her horoz kendi çöplüğünde ötmeyi seviyor herkez kendi yuvasında evinde odasında mutlu şartlar imkanlar daha güzel olsa bile bu böyle.Anneannenin oturduğu bölge senin açından pek elverişli sürekli dışardasın-sevdiğin bir çok şey orada ama bütün bunlara rağmen evimizi-odanı- oyuncaklarını özledin.Bizi evini yuvanı eşyalarını sahiplenmen itiraf edelim ki çok hoşumuza gitti.

1 iş günü kaldığından tatile anneanneyi evinde bıraktık.Bu sabah seni uykudan uyandırdım şaşkın gözlerle gözlerini açtın hadi kalk kızım hazırlanmaya dediğimde önce bol bir caz eşliğinde hazırlandık.Oyuncağındı-Kıyafetindi-yiyeceklerindi-alışkanlıklarındı derken baya bir eşya muadilinde yola çıktık erken kalkma münasabetiyle herşeye ağladın arabaya bindiğimizde yine içimi acıtan cümleyi kurdun.

Anne bugün Pazar mı?

Değil kızım yatcaz kalkcaz sonra pazar olacak desemde anlatamadım baya bir mızırdandın.Pazar günü hafızanda böyle kalmış demekki annenin babanın yanında olduğu zevkli şeylerin yapıldığı uykuya doyduğumuz pazar şarkımızı söylediğimiz gezmelere doyamadığımız gün !

İlk annesiz-babasız babaanne gününün raporlarını ise akşam alacağım.

Bu gün pazar değil ama şimdilik herşey yolunda..



Fotolar anneanne de kaldığımız süreçte cep telefonundan çekilenler içlerinde bir tanesi ayşenur-elif-adadeniz üçlüsünün anneanne yaz tatil kudurma seanslarından..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails